Fetva Konuları
KURBAN
KURBANIN MAHİYETİ VE HÜKMÜ
657. Kurbanın dinî dayanağı nedir?
Kurban, Kur’anı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru
bir ibadet olduğuna dair Kur’anı Kerim’de deliller mevcuttur.
Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından
kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Sâffât,
37/107).
Kurbanın meşruiyetine işaret eden başka âyetler de vardır: “Kendilerine rızık
olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını
ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hac, 22/28),
“Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine
ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (Hac, 22/34), “Kurbanlık
büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin
için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde
üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca
onlardan yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin.
Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Onların etleri ve
kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için
yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hac, 22/3637)
Bu âyetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için olmadığı,
bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların
Allah’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat âyetin
metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat
kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamber’in (s.a.s.), meşru kılınmasından
itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizî,
Edâhî, 11; bkz. Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî, 17).
Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban
bayramında Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın
kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın
boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine
yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye
etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1; İbn Mâce, Edâhî, 3).
Ayrıca hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar müslümanların kurban
kesmeleri, bu konuda görüş birliği olduğunu da göstermektedir (İbn Kudâme,
elMuğnî, XIII, 360).
|