AKRABA, KOMŞU, MİSAFİR, GÖRÜŞME...
734. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah teâlâ buyurmuştur: "Ben Allahım. Ben Rahmanım. Rahmi ben yarattım.
Ona ismimden bir isim ayırıp taktım. Kim akraba ile ilgisini sürdürürse, ben
de onunla ilgimi sürdürürüm. Kim ondan ilgisini keserse, ben de ondan ilgimi
keser, onu perişan ederim."
İbn Avf radıyallahu anh. Tirmizî.
735. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Büyüklerinizden, akrabalarınızı ve akraba ziyaretini öğrenin! Çünkü akraba
ziyareti, ailede sevgiyi artırır, malı çoğaltır ve ömrü uzatır."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.
736. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kendisiyle ilgiyi devam ettiren akraba ile ilgilenmek gerçek ilgilenme
değildir, asıl ilgilenme, akraba kendisinden alakayı kestiği zaman, onu
ziyaret edip, ona ilgi göstermektir."
İbn Amr radıyallahu anh. Buhârî.
737. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Cebrail, bana komşu hakkında o kadar ısrarlı tavsiyelerde bulundu ki, onu
mirasçı yapacak sandım."
Aişe radıyallahu anha. Buhârî.
738. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bir kimseye zarar vermek doğru olmadığı gibi, zarar gördüğü birine, aynı
şekilde zararla karşılık vermek de doğru değildir."
Ebû Şurayh radıyallahu anh. Mâlik.
739. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Yanında komşusu açken, bunu bile bile, kendi tok yatan kişi, bana tam îman
etmiş sayılmaz."
Enes radıyallahu anh. Taberânî.
740. Bir adam dedi ki:
"Ey Allahın Resûlü! Bir kadının çok namaz kıldığından, çok sadaka
verdiğinden, çok oruç tuttuğundan, fakat diliyle komşusuna eziyet ettiğinden
söz ediliyor, ne dersiniz?"
Şöyle buyurdu:
"O, ateşte olacaktır!"
Dedi ki:
"Ey Allahın Resûlü! Bir kadının da, az oruç tuttuğundan, az namaz
kıldığından, süzme peynir gibi şeylerden az sadaka verdiğinden, bununla
beraber diliyle komşularına eziyet etmediğinden söz ediliyor, ne dersiniz?"
Şöyle buyurdu:
"O, cennette olacaktır!"
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ahmed.
741. Dedim ki:
"Ey Allahın Resûlü! Birine uğruyorum, ne beni misafir ediyor ve ne de bana
ikramda bulunuyor. Aynı kişi bana uğrarsa, ben de ona karşı aynı şekilde
davranayım mı?"
"Hayır. Aksine, onu misafir et!" buyurdu.
İbn Mâlik radıyallahu anh. Tirmizî.
742. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin, şöyle buyurduğunu, kulaklarım
duydu, gözlerim gördü ve kalbim de ezberledi:
"Allah ve âhiret gününe inanan kişi, misafirine hediyesini sunsun."
"Hediyesi nedir, ey Allahın Resûlü?" diye sordular.
Şöyle buyurdu:
"Bir gün ve gecesidir. Misafirlik üç gündür. Bundan fazlası sadaka sayılır.
Kim, Allaha ve âhiret gününe îman ediyorsa, ya iyi söz söylesin, ya da
sussun!"
Ebû Şurayh radıyallahu anh. Buhârî.
743. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bir müslümanın, müslüman kardeşinin yanında, onu günaha sokuncaya kadar
konuk kalması helâl olmaz."
"Günaha sokmak nasıl olur, ey Allahın Resûlü?" diye sordular.
Şöyle buyurdu:
"Kendisine sunacak bir şeyi bulunmadığı hâlde yanında kalması."
Ebû Şurayh radıyallahu anh. Buhârî.
744. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, birinin kapısına gelince, yüzünü
kapıya döndürmez, sağ ya da sol yanını kapıya çevirerek durur ve "Esselâmü
aleyküm, Esselâmü aleyküm," derdi.
İbn Büsr radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
745. Babamın bir borcu hususunda Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme
geldim ve kapıyı çaldım.
"Kim o?" diye seslendi.
"Benim!" dedim.
"Benim! Benim!" diye söylenerek çıktı.
Belli ki, sadece "Benim!" dememden hoşlanmamıştı.
Câbir radıyallahu anh. Buhârî.
746. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim, izinleri olmadan, birilerinin evini dikizlerse, gözünü çıkarmaları
artık onlara helâl olur."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
747. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Biriniz, hizmetçisi ona bir yemek yapıp getirdiğinde, onu da oturtup
yedirsin. Yemek az ise, hiç olmazsa eline bir iki lokma koysun."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.