Vaaz Kategorileri
İman Konuları
İbadet Konuları
Sosyal Konular
Ramazan Vaazları
Dini Günler ve Geceler
DİB Örnek Vaazları
Kur'an'dan Öğütler
Genel Konular
islam ve Aile
Görev,Sorumluluk,Ahlak
Mevlid-i Nebi Vaazları
Ana Menü
Çocuklar İçin
Kur'an Öğreniyorm
Dinimi Öğreniyorum
Dini Bilgiler
Oyunlar
Ansiklopedi ve sözlük
Osmanlıca Sözlük
İslam Ansiklopedisi
Dini Sözlük
Dini Terimler
Küçük Lügat
Dini Kitaplar
P.Hayatı Salih Suruç
Kur'an ve Bilim
Günümüzde İslam
Kıssadan Hisse
Ehli Sünnet Yolu
İslam Tasavvufu
En Güzel Örnek
Gıybet Hastalığı
Adım Adım Kurtuluş
Mesneviden Öyküler
Önceki Vaaz Sonraki Vaaz
Daha önce hiç bir Peygambere verilmeyen nur

Daha önce hiç bir Peygambere verilmeyen nur               Vaaz Resimleri: w.jpg

الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ * الرَّحْمـنِ الرَّحِيمِ * مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ * إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ * اهدِنَــــا الصِّرَاطَ المُستَقِيمَ * صِرَاطَ الَّذِينَ أَنعَمتَ عَلَيهِمْ غَيرِ المَغضُوبِ عَلَيهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ*

Fatiha Suresi'nin türkçe anlamı:

1-Rahmân, Rahîm olan Allah’ın ismiyle.

2-Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

3-(O,) Rahmândır, Rahîmdir.

4-Dîn (hesab) gününün mâlikidir.

5-(Rabbimiz!) Ancak sana ibâdet ederiz ve ancak senden yardım dileriz.

6-Bizi dosdoğru yola hidâyet eyle!

7-Kendilerine ni‘met verdiğin kimselerin yoluna; gazab edilmiş olanların ve dalâlete düşenlerin (yoluna) değil! (Âmîn!)

Değerli Kardeşlerim

Günde beş vakit ve kırk rekâttan oluşan her namazda; fatiha suresini okumakla Rabbimize olan güven ve bağlılığımızı, gösterişten uzak samimiyetimizi, her halükarda acizliğimizi itiraf ederek O’nun engin rahmetine yöneldiğimizi ifade ederiz. Eylemlerimize başlamadan önce O’na danışarak hayırlı ve güzel neticelere bizi ulaştırmasını dileriz. Merhametinin enginliğini bilerek, tüm canlılara verdiği hazinesinden bizlere de vermesini umarız. Dünyada her şeyin doğrusunu, güzelini ve faydalısını O’ndan isteriz. Eylem ve söylemlerimizi O’nun gözetiminde yapar, nefsimizi kötülüklerden arındırarak O’na armağan edeceğimizi tüm benliğimizle ortaya koyarız. Dünyada iyilerle olan birlikteliğimizi, sonsuzluk yurdu olan cennette de peygamber, şehid ve Salihlerle sürdürebilmenin duasını, gerek yalnız, gerekse cemaatle kılınan namazların her rekâtında, Yüce Mevla’dan canı gönülden dileriz.

Bu sûreye, Kur’ân-ı Hakîm’in başlangıç sûresi olması cihetiyle, açan veya açıcı ma‘nâsında “Fâtiha” ismi verilmiştir.

Ayrıca, namazın her rek‘atında tekrarlanan yedi âyet olması cihetiyle سَبْعَ الْمَثاَن۪ي denir. Ve Kur’ân’ın bir nevi‘ fihristi, özü, esâsı ve bütün ma‘nâ ve hükümlerine şâmil olması cihetiyle de اُمُّ الْكِتاَبِ  [Kitâbın anası] gibi ünvanları olan bu sûrenin daha başka isimleri de vardır. (Nesefî, c. 1, 29)

Konusu nedeniyle, Fatiha ile Kur'an arasındaki ilişkinin, bir giriş ve kitap ilişkisi değil, bir dua ve ona cevap niteliğinde bir ilişki olduğu görülmektedir. Fatiha, kulun duası, Kur'an ise Yüce Allah'ın kuluna verdiği cevaptır. Kul, kendisine doğru yolu göstermesi için Allah'a yalvarır; Allah da duaya cevap olarak, tüm Kur'an'ı onun önüne koyar ve sanki ona şöyle der: "İşte, benden dilediğin Hidayet!" O'nu oku, anla ve ona göre yaşa.

Muhterem Kardeşlerim Fatiha Suresi okunmadan kılınan namaz eksiktir

Hz. Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor:

مَنْ صَلّى صَلاَةً لَمْ يَقْرَأ فِيهَا بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ فَهِىَ خِدَاجٌ ثَلاَثاً غَيْرُ تَمَامٍ

"Resûlullah (sav) buyurdular ki: "Kim Fâtihâ-i şerîfe sûresini okumadan namaz kılarsa bilsin ki bu namaz nâkıstır -bu sözü üç kere tekrarladı- eksiktir." (Kütüb-i Sitte)

Ebû Saîd (ra) anlatıyor:

لاَ صَلاَةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ فَصَاعِدًا

Fatiha ve (ona) ek olarak (bir miktar Kuran) okumayan kimsenin namazı yoktur. (Ravi) Süfyân b. Uyeyne) dedi ki: (Fatiha'ya ek olarak bir miktar da Kur'an okumak) yalnız başına namaz kılan içindir.." (Ebu Davud /822)

Hz. Câbir (ra) demiştir ki:

مَنْ صَلَّى رَكْعَةً لَمْ يَقْرأ فِيهَا بِأُمِّ القُرآنِ فَلَمْ يُصَلِّ إَّ أنْ يَكُونَ وَرَاءَ امَامِ

"Kim Fatiha'yı okumadan bir rek'at namaz kılarsa, imamın arkasında bulunmadığı takdirde, namaz kılmış sayılmaz." (Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/407.)

Değerli Kardeşlerim Fatiha’daki zikir yaratılış gayemiz olan ibadete işarettir

Kainatın ve dolayısıyla insanların hilkatindeki hikmet ve gaye

وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَاْلاِنْسَ اِلاَّ لِيَعْبُدُونِ

“Ben, cinleri ve insanları ancak bana imân ve ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 56) ferman-ı celilince, ibadettir.

Hamd ise, ibadetin icmali bir sureti ve küçük bir nüshasıdır.  Elhamdülillah'ın bu makamda zikri, hilkatin gayesini tasavvur etmeye işarettir. (İşaratül İcaz)

Fâtiha Sûresi: Gerek namaz ve gerekse namaz dışında en çok tekrarlanan sûre olması hasebiyle Kur’ân’da da şöyle zikredilir:

وَلَقَدْ اَتَيْنَاكَ سَبْعًا مِنَ الْمَثَانِى وَالْقُرْاَنَ الْعَظِيمَ

“Andolsun! Biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve büyük Kur’ân’ı verdik.” (Hıcr, 15/87)

Burada sözü hayatı Kur’ân olan ve en büyük müfessiri olması hasebiyle Hz. Peygamber (SAV)’in açıklamalarına bırakalım. Zira hiç kimse onu Hz. Peygamber (SAV) kadar güzel anlatamaz.

Ebû Saîd İbnu’l-Muallâ (RA)’ın anlattığına göre:

كُنْتُ أُصَلِّي فِي الْمَسْجِدِ فَدَعَانِي رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ أُجِبْهُ،

Ben mescitte namaz kılıyordum. Hz. Peygamber (SAV) beni çağırdı. Ancak namazda olduğum için cevap veremedim.

فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي كُنْتُ أُصَلِّي‏.‏

Sonra yanına vardım ve özrümü beyan ettim.

فَقَالَ أَلَمْ يَقُلِ اللَّهُ  اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ

Bana:Allah’ü Zü’l-Celâl Hazretleri Kitabında:

يَآاَيُّهَا الَّذِينَ اَمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا اَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَاَنَّهُ اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ

“Ey İman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allâh’ın ve Resûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki; Allâh kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki; O’nun huzurunda toplanacaksınız.” (Enfâl, 8/24) buyurdu ve devamla:

ثُمَّ قَالَ لِي لأُعَلِّمَنَّكَ سُورَةً هِيَ أَعْظَمُ السُّوَرِ فِي الْقُرْآنِ قَبْلَ أَنْ تَخْرُجَ مِنَ الْمَسْجِدِ

“Sen mescitten çıkmazdan önce sana Kur’ân-ı Kerîm’in (sevapça)en büyük sûresini öğreteyim mi?”dedi ve

ثُمَّ أَخَذَ بِيَدِي، فَلَمَّا أَرَادَ أَنْ يَخْرُجَ قُلْتُ لَهُ أَلَمْ تَقُلْ

Elimden tuttu.Mescitten çıkacağı sırada ben:

لأُعَلِّمَنَّكَ سُورَةً هِيَ أَعْظَمُ سُورَةٍ فِي الْقُرْآنِ

“Sana en büyük Sûreyi öğreteceğim” buyurmamış mıydınız? Dedim. Bana:

‏ ‏الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ هِيَ السَّبْعُ الْمَثَانِي وَالْقُرْآنُ الْعَظِيمُ الَّذِي أُوتِيتُهُ

“O sûre Elhamdülillâhi Rabbi’l-âlemîn dir ki(namazlarda tekrar tekrar okunan)yedi âyet(es- Seb’u’l-mesânî)ve bana verilen yüce Kur’ân’dır”buyurdu.  (Buhârî, Tefsir 1; Nesâî, İftitah 26; Ebû Dâvud, Vitr 15)

Allah Tevrat'ta da İncil'de de Ümmu'l-Kur'ân (Kur'ân'ın anası olan Fatiha sûresi) gibisini indirmemiştir

Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor:

Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Übey b. Ka’b namaz kılıyorken onun yanına vardı ve “Ey Übey” dedi. Übey yüzünü çevirip baktı fakat cevap vermedi. Ama namazını kısa kesip bitirdi ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e vardı; “selam sana olsun Ey Allah’ın Rasûlü” dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de selamını aldı ve “Sana seslendiğimde neden niçin cevap vermedin? Übey: Ey Allah’ın Rasûlü, namazdaydım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Allah’ın bana vahyettiği Kur’ânda: “Ey iman edenler size hayat verecek sizi düzeltecek mesajlara çağırdığı zaman, Allah ve elçisinin mesajına uyun!” (8 Enfal: 24) emrini görmedin mi? Übey: “Evet gördüm” dedi ve inşallah bir daha bu hataya düşmem dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

تُحِبُّ أَنْ أُعَلِّمَكَ سُورَةً لَمْ يَنْزِلْ فِي التَّوْرَاةِ وَلاَ فِي الإِنْجِيلِ وَلاَ فِي الزَّبُورِ وَلاَ فِي الْفُرْقَانِ مِثْلُهَا

 “Sana ne Tevrat’ta ne İncil’de ne de Zebur’da ne de Kur’ân’da bir benzeri indirilmemiş olan bir sûreyi öğretmemi ister misin? Übey de evet Ey Allah’ın Rasûlü dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem),

كَيْفَ تَقْرَأُ فِي الصَّلاَةِ

 Namazda nasıl okursun? Buyurdu.

قَالَ فَقَرَأَ أُمَّ الْقُرْآنِ

Übey: Ümmül Kur’ân olan Fatiha sûresini okudu.

فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ مَا أُنْزِلَتْ فِي التَّوْرَاةِ وَلاَ فِي الإِنْجِيلِ وَلاَ فِي الزَّبُورِ وَلاَ فِي الْفُرْقَانِ مِثْلُهَا وَإِنَّهَا سَبْعٌ مِنَ الْمَثَانِي وَالْقُرْآنُ الْعَظِيمُ الَّذِي أُعْطِيتُهُ

 

Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki bu okuduğun Fatiha sûresinin bir eşi ne Tevrat’ta ne de İncil’de ne de Zebur’da ne de Kur’ân’da indirilmemiştir. O yedi ayetli olup devamlı tekrar edilen bana verilen Kur’ân’dan bir parçadır.” (Buhârî, Tefsir-ül Kur’ân: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)

Fatiha Suresini okuyan Tevrat, İncil, Zebur ve Kurân’ın tamamını okumuş gibi olur

Hüseyin'den (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:

"Cenab-ı Hak gökten yüz dört kitap indirdi. Bunların yüzünün bilgisini, Tevrat, İncil, Zebur ve Furkân'a koydu. Sonra bu dört kitabın taşıdığı ilimleri Furkâna (Kurana); Furkân'ın ilimlerini, Mufassal sûrelere; Mufassal sûrelerin ilimlerini Fâtiha'ya koydu. Kim Fatiha Sûresi'nin tefsirini bilirse, Allah'ın indirdiği bütün kitapların tefsirini bilmiş olur. Kim Fatiha Sûresini okursa, sanki Tevrat, İncil, Zebur ve Furkân'ın tamâmını okumuş gibi olur." (Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb)

Muhterem Kardeşlerim Fatiha Suresi, duanın en yücesidir

Fâtiha Sûresi: Görüldüğü üzere baştan başa eşsiz güzellikte bir duâ ve yakarıştır.

Fâtiha Sûresi: Namazla iç içe olduğu için“SALÂT – DUA”adıyla da anılmaktadır.

أَفْضَلُ الذِّكْرِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَفْضَلُ الدُّعَاءِ الْحَمْدُ لِلَّهِ

"Zikrin en üstünü 'la ilahe illallah', duanın en yücesi 'elhamdülillâh'tır" (Tirmîzî, "Duâ", 9)

كُلُّ أَمْرٍ ذِي بَالٍ لاَ يُبْدَأُ فِيهِ بِالْحَمْدِ أَقْطَعُ

"Allah'a hamd ile başlamayan her önemli işin sonu güdüktür" (İbn Mâce, "Nikâh", 19)

Değerli Kardeşlerim Fatiha Suresi daha önce hiçbir peygambere verilmeyen bir nurdur

Abdullah b. Abbas diyor ki:

"Bir gün Resulullah (sav), Cebrail ile birlikte otururken yukarıdan bir gıcırtı işitti. Cebrail (as) başını yukarı doğru kaldırdı ve şöyle dedi: "Bu, bugün gökte açılan bir kapıdır. Bu kapı bu güne kadar hiç açılmamıştı. O kapıdan bir melek indi. Bu melek yeryüzüne inen bir melektir. Bir güne kadar hiç inmemişti. Melek selam verdi ve şöyle dedi: "Senden önce hiçbir Peygambere verilmeyen ve sadece sana verilen şu iki nurdan dolayı sana müjdeler olsun. Bunlar, Fatihatül Kitap ve Bakara suresinin sonudur. Bunlardan okuduğun her harfin karşılığı mutlaka sana verilecektir. (Müslim, K. el-Müsafirm, bab: 254, Hadis No: 806/Nesai K. el-iftilah. bab: 25)

Adiyy İbnu Hâtim (RA)’in anlattığına göre, Resûlullâh (SAV) şöyle buyurdular:

الْيَهُودُ مَغْضُوبٌ عَلَيْهِمْ وَالنَّصَارَى ضُلاَّلٌ

(Fâtiha’da geçen) el-mağdûbi aleyhim(Allâh’ın gazabına uğrayanlar) yahûdîlerdir. Eddâllîn(sapıtanlar) de Hıristiyanlardır.(Tirmizî, Tefsir 2)

Fatiha Suresi her derde şifadır

 “Ölüm dışında Fatihatu'l-Kitab her derde şifadır." (Deylemi)

Fatiha sûre-i celilesi, bizlere vazifelerimizi telkin ve ilham ediyor. Buyurulmuş oluyor ki:

 "Ey insanlar!, uyanınız, şu sonsuz kâinatın yaratıcısının büyüklüğünü düşününüz. O, ne büyük bir yaratıcıdır, ne muazzam bir besleyicidir. Bütün mahlûkatı için ne kadar rahmet ve merhameti vardır. Bütün âlemlerin müstakil sahibi ve hâkimi yalnız odur. Artık -Yarabbi! Yalnız sana ibâdet ederiz. Yalnız senden lütuf ve ihsan bekleriz- diyerek kulluğumuzu arz ederiz. Doğru yola gitmenizi muhterem kulların izlerini takibe muvaffakiyetinizi O Kerem sahibi Yaratıcıdan niyaz ediniz. Küfür ve isyan ile doğru yolu kaybetmiş, dalâlet içinde kalmış, insanlık için bir fitne, korkunç bir belâ mahiyetinde bulunmuş, dinsiz, ahlâksız, sapık kimselere uymaktan, onların iğfallerine kapılmaktan emin olmanızı da O rahmet ve ihsanı sonsuz olan kerem sahibi ve merhametli mabudunuzdan istemeye devam ediniz. Ey insan toplulukları! Sizin için bundan başka selâmet ve saadet yolu yoktur."

 Fatiha Sûre-i celilesi işte bizleri böyle bir uyanışa, bir yalvarış ve yakarışa ve bir yükselişe davet edip durmaktadır. (Ömer Nasuhi Bilmen)

YAZAR: Kadir Hatipoglu - Ocak 08 2021 10:55:43 · Adobe Reader Belgesi · Microsoft Word Belgesi · Yazdır
Önceki Vaaz Sonraki Vaaz
Online Bağış
Hediyen Dünyanın En Güzel Hediyesi Olsun
Haftanın Hutbesi
16.02.2024 Dünyayı Barış Ve İtidale Çağırıyoruz
09.02.2024 Hayatı Değerli Kılan Ölçü: İman
02.02.2024 Rabbimiz, Müminleri Yalnız Ve Yardımsız Bırakmaz
26.01.2024 Mülk Sûresinden Mesajlar
19.01.2024 Bizi Güçlü Kılan, Birlik Ve Beraberliğimizdir
12.01.2024 Allah’ın Rahmet Ve İnayetine Sığınmanın Adı: Eûzü-Besmele
Kur'an-ı Kerim Dinle
DİB Kur'an Portalı
Ramazan Pakdil Sureler
Bünyamin Topçuoğlu
Bünyamin T.oğlu Aşirler
İlhan Tok Hatim
Abdussamed Hatim
Abdul Rahman Al Sudais
Ahmed Al Ajmi Hatim
F.Çollak Görüntülü Hatim
İshak Daniş Hatim
5 Hafız OK takipli Hatim
Mehmet Emin Ay Hatim
İsmail Biçer Ok Takipli
İsmail Biçer Aşr-ı Şerifler
114 Sure 114 Hafız
S.Hafızlar Görüntülü
Kur'an International
Tefsir
Cüz Cüz Kur’an Özeti
Her Cüzden Üç Mesaj
Elmalı Tefsiri
Elmalı Meali
Fizilali Kur'an
DİB Kuran Meali
Kur'an-ı Nasıl Anlayalım
Fıkıh
K.İslam Fıkhı
R. Muhtar-İbn-i Abidin
Gurer Ve Dürer
Mülteka El Ebhur
Kuduri Tercümesi
Nûru'l-îzâh Tercümesi
Büyük Şafi Fıkhı
Detaylarıyla Namaz
Hadis
Kütübüs-Sitte
Sahihi Buhari
Riyazüs Salihin
Ellü'lüü vel-Mercan
Hadis El Kitabı
40 Hadis ve izahı
Uydurma Hadisler
Üye Adı
Parola

Şifremi unuttum -
Sayfa oluşturulma süresi: 0.01 saniye 14,839,178 Tekil Ziyaretçi
Copyright © 2012 islamda Hayat
Sitemizdeki Vaaz, Hutbe ve Yazılar kaynak göstermek şartı önceden izin Almadan Ticari Amaçlar Dışında Kullanmak Serbestir.

Tüm Bilgiler Ümmete Vakıftır copyright © 2002 - 2024