Rabbimizin rahmeti, meğfireti ve bereketi her zaman ve her yerde sınırsızdır. Ramazan ayı girdiğinde ise Allah’ın rahmet, meğfiret ve bereketi mü’minler üzerine sağnak yağmurlar gibi iner. Yağmur ne kadar sağnak yağarsa yağsın, toprak ne kadar bereketli olursa olsun bol ürün almak isteyen çiftçi yağmur mevsimi gelmeden hazırlık yapmak zorundadır. Adeta bunun gibi Ramazan ayının feyiz ve bereketinden faydalanmak için Ramazana hazırlıklı girmeliyiz.
Bu ay, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran, en doğru yola ileten ilâhî kelâm Kur'an-ı Kerim’in indirildiği bir aydır. O Kur’an ki, insanlığa şifa, tarihe, şifa, medeniyetlere şifa, zaman ve mekana şifadır. O Kur’an ki, müslümanın hayat nurudur.
Eşi görülmemiş bu soykırımı gerçekleştiren gözü dönmüş caniler, cesaretlerini ümmet-i Muhammed’in suskunluğundan ve dağınıklığından almaktadır. Oysa yüce dinimiz İslam, bizleri vahdete çağırmaktadır. Birlik olmaya, birlikte hareket etmeye davet etmektedir. Sadece dualarımızı değil, bilgimizi, gücümüzü, maddi ve manevi imkânlarımızı birleştirmemizi istemektedir.
Bu geceye bereketli ve feyizli bir gece olması hasebiyle mübarek, kulların günahlarının affolunması ve temize çıkmaları sebebiyle berat, kulların ihsana kavuşması sebebiyle rahmet, geceyi iyi değerlendiren kulların seçilerek salih kullar arasına alınması sebebiyle berae adı verilmiştir.
Cenab-ı Hakk'ın kullarına maddî ikramları olduğu gibi manevî ihsanları da vardır. Bu ihsana eren kimseler, büyük bir mazhariyete nail olurlar.
Rabbimizin bize olan maddî ve manevî lütufları, İlâhî ikramları arasında mübarek geceler de vardır. Bunlara «Kandil geceleri» adı verilmektedir. Bu gecelerden biri de Berat gecesidir.
Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle 'Mübarek',Kulların günahlarının affolunması ve temize çıkmaları sebebiyle 'Berat',Kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle 'Rahmet',Geceyi iyi değerlendiren kulların seçilerek salih kullar arasına alınması sebebiyle 'Berae veya Sakk' adı da verilir.
Bu gelen gece olan Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin proğramı nev'inden olması cihetiyle Leyle-i Kadr'in kudsiyetindedir.
"Allah Teâlâ Hazretleri, Şaban ayının on beşinci gecesi (kullarına rahmetle) nazar eder ve müşrikle, müşâhin (kindar, bencil) hariç herkese mağfiret buyurur."
İnananlara barış içerisinde bir hayatı hedef olarak gösteren İslâm, barış içinde yaşamak ve bütün insanlığın hayrına olacak faaliyetlerde işbirliği yapmak için insanların aynı inanca sahip olmalarını da şart koşmaz. Önemli olan karşılıklı olarak barışa taraf olunması, insanların hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesi, dinlerine ve yurtlarına tecavüz edilmemesidir. Bundan dolayı Müslümanlar, bir dine inansın ya da inanmasın bütün insanlarla iyilik ve adalet temelli ilişkiler kurabilir ve işbirliği yapabilirler.