336- باب تحريم صوم المرأة تطوعاً وزوجها حاضر إلاَّ بإذنه
KOCASI YANINDA
BULUNAN BİR KADININ
ONUN İZNİNİ ALMADAN NAFİLE ORUÇ TUTMASININ HARAM OLDUĞU
Hadis
1754- عنْ أَبي هُريْرةَ
رضِيَ اللَّه عنْهُ أَنَّ رسُولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم
قَالَ :
« لا يَحِلُّ للمَرْأَةِ أَنْ تَصُومَ وَزَوْجُهَا شاهِدٌ إِلاَّ بإِذْنِهِ
ولا تَأْذَنَ في بَيْتِهِ إِلاَّ بإِذْنِهِ »
متفقٌ عليه .
1754.
Ebû Hüreyre
radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kocası yanında
iken onun iznini almadan bir kadının nafile oruç tutması helâl olmaz.
Kadın, kocasının izni olmadıkça, evine hiç kimsenin girmesine izin
veremez."
Buhârî, Nikâh 86;
Müslim, Zekât 84. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 73; Tirmizî, Savm 64; İbni
Mâce, Sıyâm 53
Açıklamalar
Dinimiz, karı ile
kocanın birbirlerinin hak ve vecibelerine saygılı olmaları gereğini
onlara çeşitli vesilelerle hatırlatır. Karı koca, baba oğul, kardeşler
arasında bile arzu ve isteklerin her zaman birbirine uymadığı görülür.
Anlayış ve hoşgörü, sevgi ve saygı, hak ve hukuka riayet bütün
meselelerin hallinde yegâne çaredir. Ailenin reisi olan kocanın hakkı,
bir hanım için nafile oruç tutmaktan daha önce gelir.
Bu sebeple kadın,
kocasının iznini almadan nafile oruç tutamaz. Bir kadının kocasının
iznini almadan nafile oruç tutmasını Hanefî mezhebi ulemâsı haram
saymıştır. Şâfiî mezhebinde ise bunun hükmü mekruhtur. Fakat izin
almadan oruca niyet etmişse orucu sahih olup, tamamlaması gerekir. Farz
olan ramazan orucu bu iznin dışındadır. Çünkü ramazanda karı ve koca her
ikisi de oruç tutmakla mükelleftir. Kazaya kalan ramazan orucunu tutmak
farz olduğu için, farzın kazası da izin almayı gerektirmez. "Kocası
yanında iken" denilmesinin sebebi, kocası yoksa onun iznini almadan
oruç tutulabileceği içindir. Kocaları yanında bulunan müslüman hanımlar
hem haram işlememek hem de aile huzursuzluğuna sebep olmamak için
kocalarından izin almak suretiyle nafile oruç tutmalıdırlar. Dindar ve
anlayışlı bir koca da bu gibi hususlarda hanımına anlayışlı
davranmalıdır.
Kadınlar, kocalarının
evlerinin bekçileri olup, onlar evde olmadığında sorumluluk kendilerine
aittir. Fakat evin asıl sahibi ve emniyetinden mesul olan erkektir. Bu
sebeple kadının evde yapacağı tasarruflar konusunda erkeğin izninin
olması gerekir. Özellikle dedi koduya yol açacak ve aile huzurunu
bozacak davranışlardan son derece sakınılması icap eder.
Bir hanımın dikkat
edeceği hususların başında, kocasının izni olmadıkça yabancı kimselerin
eve girmesine hiçbir şekilde izin vermemesi gelir. Bir çok aile
yuvasının yıkılmasının, hatta cinayetler işlenmesinin ve ardı arkası
kesilmeyen huzursuzlukların ortaya çıkmasının en önemli sebebi,
dinimizin yasakladığı ve asla câiz görmediği bazı tutum ve
davranışlardır.
Bundan dolayı mü'min
bir kadın, kocasının izin verdikleri dışında hiç kimseyi kocası yokken
evine almamalıdır. Evine almaması gerekenler sadece yabancı erkekler
olmayıp, kocasının gelmesini istemediği kadınlar da aynı hükme tâbîdir.
Ancak çok zarûri durumlar bu hükmün dışında tutulmuştur. Meselâ kiracı
olarak oturulan bir evin sahibinin evi görmek için gelmesine izin
verilmesi gibi.
Hadisten
Öğrendiklerimiz
1. Kocanın kadın
üzerindeki hakkı nafile oruçtan önce gelir.
2. Kocası yanında
olan bir kadının onun iznini almadan nafile oruç tutması haramdır.
3. Farz olan ramazan
orucunu tutmak için kadının kocasından izin alması gerekmez.
4. Kadının kocasının izni olmaksızın yabancı bir erkeği veya kadını
evine misafir olarak kabul etmesi câiz değildir.
|