134- باب استحباب إعادة السلام
على من تكرَّر لقاؤه على قرب بأن دخل ثم خرج ثم دخل في الحال ، أو حال
بينهما شجرة ونحوها
SELÂMI TEKRARLAMAK
BİR YERE TEKRAR GİRİP ÇIKAN VEYA
ARALARINA
AĞAÇ GİBİ BİR ENGEL GİRMESİ
SEBEBİYLE BİRBİRİYLE TEKRAR
KARŞILAŞAN KİMSELERİN HER
DEFASINDA SELÂM
VERMELERİNİN MÜSTEHAP OLUŞU
Hadisler
861-
عن أبي هريرة رضي اللَّه عنه في حديث المسِيءِ صَلاتُه أنَّهُ جاء فَصَلَّى
ثُمَّ جاء إلى النبي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم فَسَلَّمَ عَلَيْهِ
فَرَدَّ عَلَيْهِ السَّلام فقال :
« ارجع فَصَلِّ فَإنَّكَ لم تُصَلِّ»
فَرَجَعَ فَصَلَّى ، ثُمَّ جاء فَسَلَّمَ عَلَى النبي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ
وسَلَّم حَتّى فَعَل ذلكَ ثَلاثَ مَرَّاتٍ . متفق عليه .
861.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh,
namazını, namazın gerektirdiği edeplere riâyet etmeyerek kılan kimse
hakkındaki hadisinde belirttiğine göre, o kişi mescide gelip namaz
kıldı, sonra Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına geldi ve
ona selâm verdi; Resûl-i Ekrem onun selâmına mukâbelede bulundu ve:
“Dön ve namaz kıl, çünkü sen
namaz kılmadın”
buyurdu. Adam dönüp yeniden namaz kıldı, sonra Nebî sallallahu aleyhi
ve sellem’in huzuruna gelip tekrar selâm verdi. Neticede bu durum üç
defa tekrarlandı.
Buhârî, Ezân
95, 122; Eymân 15; İsti’zân 18; Müslim, Salât 45. Ayrıca bk. Tirmizî,
Salât 110; İsti’zân 4; Nesâî, İstiftâh 7; Tatbîk 15; Sehv 67; İbni
Mâce, İkâmet 72
Bir sonraki hadis ile birlikte
açıklanacaktır.
862-
وعنه عن رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال :
« إذا لقيَ أَحَدَكُمْ أخاه فَلْيُسَلِّمْ عَلَيْهِ ، فَإنْ حالَتْ
بَيْنَهُمَا شَجَرَةٌ أو جِدَارٌ أوْ حَجَرٌ ثُمَّ لَقِيَهُ فَلْيُسَلِّمْ
عَلَيْه » رواه أبو
داود .
862.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den
rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu:
“Sizden biriniz din kardeşine
rastladığında ona selâm versin. Eğer ikisinin arasına ağaç, duvar ve taş
girer de tekrar karşılaşırlarsa, tekrar selâm versin.”
Ebû Dâvûd, Edeb 135
Açıklamalar
İlk hadis, gösterilen bütün
kaynaklarda daha uzun olarak zikredilmiştir. İmam Nevevî, hadisi,
konuyla ilgili kısmıyla buraya almıştır. Bu sebeple, biz de hadisin
namazı iâde etmekle ilgili kısmı üzerinde durmayacağız. Mescide giren o
zâtın Hallâd İbni Râfi’ olduğu bazı hadis şârihlerince açıklanmıştır.
Görüldüğü gibi, namazını üç defa iâde ederek Peygamber Efendimiz’e
mescidin içinde dönüp gelen sahâbî her gelişinde selâm vermiş, Resûl-i
Ekrem de onun selâmını almıştır. Bu örnekten anlıyoruz ki,
mescidin içinde de olsa verilen selâmın alınması gerekmektedir. Mescide
giren kimse önce tahiyyetü’l-mescid namazı kılar. Çünkü namaz Allah’ın
hakkı, selâm ise kulların hakkıdır. Allah’ın hakkı kulların hakkından
daha önceliklidir.
İki müslüman birbiriyle
karşılaştıklarında selâmlaşırlar. Selâmlaşan kişiler herhangi bir engel
sebebiyle birbirlerinden ayrılırlarsa, tekrar karşılaştıklarında
birbirlerine yine selâm verirler. Bu, sünnete uygun olan bir
davranıştır. Bunda din kardeşine olan sevgisini güçlendirme ve ahdini
yenileme arzusu vardır. Selâmı yayma ve selâmlaşmanın rahmet ve
bereketinden karşılıklı faydalanma da bunun hikmetlerinden bir
diğeridir.
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1. Bir camiye veya mescide giren
kimse, oradakilere selâm vermeden önce tahiyyetü’l-mescid namazı kılar.
2. Mescidde selâm verilir,
verilen selâma da mukabele edilir.
3. İki selâm arasına basit de
olsa bir fasıla, ağaç veya duvar gibi bir engel girerse, selâmı tekrar
etmek müstehaptır.
|