Vaaz Kategorileri
İman Konuları
İbadet Konuları
Sosyal Konular
Ramazan Vaazları
Dini Günler ve Geceler
DİB Örnek Vaazları
Kur'an'dan Öğütler
Genel Konular
islam ve Aile
Görev,Sorumluluk,Ahlak
Mevlid-i Nebi Vaazları
Ana Menü
Çocuklar İçin
Kur'an Öğreniyorm
Dinimi Öğreniyorum
Dini Bilgiler
Oyunlar
Ansiklopedi ve sözlük
Osmanlıca Sözlük
İslam Ansiklopedisi
Dini Sözlük
Dini Terimler
Küçük Lügat
Dini Kitaplar
P.Hayatı Salih Suruç
Kur'an ve Bilim
Günümüzde İslam
Kıssadan Hisse
Ehli Sünnet Yolu
İslam Tasavvufu
En Güzel Örnek
Gıybet Hastalığı
Adım Adım Kurtuluş
Mesneviden Öyküler
Kur’an’ın Işığında Gençlik

 

VAAZIN İLK BÖLÜMÜ

     Gençlik döneminin dindar bir hayatla geçirilebilmesi için çocukluk döneminde gerekli bilgilerin edinilmiş ve ibadet alışkanlığının kazanılmış olması gerekir. Bu sebeple Hz Peygamber (SAV) şöyle buyuruyor:

     “Çocuklarınıza yedi yaşına geldiklerinde namaz kılmayı emredin.”

     Çocuklara yedi yaşlarına geldiklerinde namazı emretmekten maksat, namazı ve diğer ibadetleri öğretmek ve onları gençlik dönemlerine hazırlamaktır.

     İnsan, boş yere yaratılmadığı gibi başıboş ta bırakılmamıştır:

 

أَفَحَسِبْتُمْ أَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثاً وَأَنَّكُمْ إِلَيْنَا لَا تُرْجَعُونَ:

 

     “Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?”  (MÜMİNUN SURESİ – 115. AYET)

 

أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَن يُتْرَكَ سُدًى:

 

   “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır!” (KIYAME SURESİ – 36. AYET)

     Aksine din duygusuyla yüklü olarak yaratılmıştır:

 

فَأَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّينِ حَنِيفاً فِطْرَةَ اللَّهِ الَّتِي فَطَرَ النَّاسَ عَلَيْهَا لَا تَبْدِيلَ لِخَلْقِ اللَّهِ ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ:

 

     “(Rasülüm!) Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah’ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.”  (RUM SURESİ – 30. AYET)

     Bu itibarla gençlik döneminden itibaren insanların, yaratılış gayelerine uygun olarak dini görevlerini yerine getirmeleri, iman ve ibadetleri korumaları ve Kur’an ahlakı üzere yaşamaları gerekir.

 

İMANI KORUMA GÖREVİ

 

     Buluğa eren gençlerin dini açıdan birinci görevleri, Allah’ı, Peygamberi (SAV)’i ve dinini tanımak, şartlarına uygun iman etmek ve bu imanı korumaktır. Özellikle gençleri imandan uzaklaştıracak satanizm ve ateizm gibi birçok sapık akım vardır. Gençlerin bunlara, misyonerlik ve benzeri faaliyetlere karşı dikkatli ve uyanık olmaları gerekir. Yüce Allah Kur’an’da müminlerin imanlarını korumalarını istemektedir:

 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ آمِنُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِي نَزَّلَ عَلَى رَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِيَ أَنزَلَ مِن قَبْلُ وَمَن يَكْفُرْبِاللّهِ وَمَلاَئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً بَعِيداً:

 

     “Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab’a ve daha önce indirdiği kitaba iman (da sebat) ediniz. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse tam manasıyla sapıtmıştır.”  (NİSA SURESİ – 136. AYET)

 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ حَقَّ تُقَاتِهِ وَلاَ تَمُوتُنَّ إِلاَّ وَأَنتُم مُّسْلِمُونَ:

 

     “Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin.”  (ÂLİ – İMRAN SURESİ – 102. AYET)

     Mümin olarak kalabilmek ve Müslüman olarak ölebilmek, son nefese kadar imanı koruyabilmeye bağlıdır. İman eden bir insan, ölünceye kadar mümin olarak kalır, imandan uzaklaşmaz diye bir şey söz konusu değildir. Nice insanlar iman ettikten sonra sapıtmışlar, hak yoldan uzaklaşmışlardır. Allah, Kur’an’da, akıllı insanların Kur’an’dan öğüt aldıklarını ve imanlarını koruma konusunda şöyle dua ettiklerini şöyle haber veriyor:

 

رَبَّنَا لاَ تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ إِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً إِنَّكَ أَنتَ الْوَهَّابُ:

 

     “(Onlar şöyle yakarırlar:) Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan sensin.”  (ÂLİ – İMRAN SURESİ – 8. AYET)

     Hz Peygamber (SAV) bu konuda şöyle buyuruyor:

     “Ey kalpleri evirip çeviren Allah’ım! Kalbimi dinin üzerinde sabit kıl.”

     İmanın nasıl korunacağını Allah Kur’an’da şöyle ifade ediyor:

 

وَالَّذِينَ اهْتَدَوْا زَادَهُمْ هُدًى وَآتَاهُمْ تَقْواهُمْ:

 

     “Doğru yolu bulanlara gelince, Allah onların hidayetlerini arttırır ve sakınmalarını sağlar.”  (MUHAMMED SURESİ – 17. AYET)

     Yüce Allah, her şeye gücü yetendir, kulunun yardımına ihtiyacı yoktur. Dolayısıyla Allah’a yardım, Allah’ın dinine yardımdır. Allah’ın dinine yardım ise; kişinin özel, aile ve toplum hayatında dinin emir ve yasaklarına uyması ve Allah’ın dinini insanlara sözlü ve uygulamalı olarak anlatması, tebliğ etmesidir. Eğer insan, bunu gerçekleştirebilirse, Allah ta onu dinde sebat ettirir, imanını koruması, müslüman olarak ölmesi konusunda ona yardım eder. Dolayısıyla eğitim ve öğretim faaliyetleri ve bir meslek sahibi olma çabaları, gençleri iman ve ibadetten uzaklaştırmamalıdır.

 

İBADETLERE DEVAM ETME GÖREVİ

 

     İBADET, nefsin arzusu hilafına kişinin, Allah’ın emirlerine uyması ve Allah’a kulluk etmesidir. İbadet, insanın yaratılış gayesidir. Allah bu konuda şöyle buyuruyor:

 

وَمَاخَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ:

 

     “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”  (ZARİYAT SURESİ – 56. AYET)

     İnsan ibadet görevini ya namaz, oruç, zekât ve hac gibi belirli bir zamanda, belirli bir mekânda ve belirli kurallara uyarak yapar (FORMEL İBADETLER),  ya da herhangi bir zaman, mekân ve şekille kayıtlı olmaksızın yerine getirir. Allah’ı zikretmek, ana-baya iyilik etmek, şahitliği, tartı ve ölçüyü dosdoğru yapmak gibi emirlere; alkollü içkiler içmek, uyuşturucu kullanmak, kumar oynamak, hırsızlık yapmak ve cana kıymak gibi yasaklara uyarak yerine getirilir. (İNFORMEL İBADETLER)

     Gençlerin buluğa erdiği andan itibaren ibadetlere aralıksız devam etmesi, özellikle namaz ve oruç gibi ibadetleri yerine getirmesi, iman ve ahlakı koruma, kendilerini kötülüklerden alıkoyma açısından çok önemlidir. Çünkü formel ibadetlerin temel amaçlarından biri, informel ibadetlerin insan hayatında uygulanır hale gelmesini sağlamaktır. Sözgelimi formel ibadetlerden biri olan ve dinin direği mesabesinde bulunan namaz ibadetinin ve sağlıklı her müslümanın tutmakla yükümlü olduğu Ramazan orucunun, Allah’ın rızasını kazanmanın yanında temel amaçlarından biri de kişinin nefsini terbiye etmesi, bu sayede söz, fiil ve davranışlarına çeki düzen vermesidir. Bu husus, hem Kur’an’da hem de Hz Peygamber (SAV)’in hadislerinde açıkça ifade edilir.

     Namazla ilgili Kur’an şöyle buyurur:

 

إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاءوَالْمُنكَرِ:

 

     “Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.”  (ANKEBUT SURESİ – 45. AYET) 

     Oruçla ilgili olarak ta Kur’an şöyle buyurur:

 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ:

 

     “Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.”  (BAKARA SURESİ – 183. AYET)

     Bu ayetler, namaz kılan ve oruç tutan genç-yaşlı bütün insanların; yalan, gıybet, iftira, hile, aldatma, içki, kumar, uyuşturucu, fuhuş, hırsızlık, insanlara ve çevreye saygısızlık gibi kötü söz, eylem ve davranışlardan uzak kalması gerektiğini ifade ederler.

     Sadece imanla yetinmek ve ibadetleri ihmal etmek, bir takım sorunları meydana getirir. Her sorun özellikle imanı, manevi ahlaki sorunlar gençleri olumsuz yönde etkiler. Bu husus; Hıristiyan kültürün hâkim olduğu toplumlarda yaşayan Müslüman gençlerin; daha dikkatli olmaları, dil ve kültürlerine, milli ve manevi değerlerine sahip çıkmaları, İslam ve Kur’an ahlakından uzaklaşmamaları açısından hayati önem arz etmektedir. Dillerini unutanlar, dinlerini de unuturlar. Bunun tedbirini almak, en başta anne-babalara, her seviyedeki ilgili ve yetkililere düşmektedir.

 

KAYNAK : DİYANET AVRUPA AYLIK DERGİ     AĞUSTOS - 2005

Online Bağış
Hediyen Dünyanın En Güzel Hediyesi Olsun
Haftanın Hutbesi
16.02.2024 Dünyayı Barış Ve İtidale Çağırıyoruz
09.02.2024 Hayatı Değerli Kılan Ölçü: İman
02.02.2024 Rabbimiz, Müminleri Yalnız Ve Yardımsız Bırakmaz
26.01.2024 Mülk Sûresinden Mesajlar
19.01.2024 Bizi Güçlü Kılan, Birlik Ve Beraberliğimizdir
12.01.2024 Allah’ın Rahmet Ve İnayetine Sığınmanın Adı: Eûzü-Besmele
Kur'an-ı Kerim Dinle
DİB Kur'an Portalı
Ramazan Pakdil Sureler
Bünyamin Topçuoğlu
Bünyamin T.oğlu Aşirler
İlhan Tok Hatim
Abdussamed Hatim
Abdul Rahman Al Sudais
Ahmed Al Ajmi Hatim
F.Çollak Görüntülü Hatim
İshak Daniş Hatim
5 Hafız OK takipli Hatim
Mehmet Emin Ay Hatim
İsmail Biçer Ok Takipli
İsmail Biçer Aşr-ı Şerifler
114 Sure 114 Hafız
S.Hafızlar Görüntülü
Kur'an International
Tefsir
Cüz Cüz Kur’an Özeti
Her Cüzden Üç Mesaj
Elmalı Tefsiri
Elmalı Meali
Fizilali Kur'an
DİB Kuran Meali
Kur'an-ı Nasıl Anlayalım
Fıkıh
K.İslam Fıkhı
R. Muhtar-İbn-i Abidin
Gurer Ve Dürer
Mülteka El Ebhur
Kuduri Tercümesi
Nûru'l-îzâh Tercümesi
Büyük Şafi Fıkhı
Detaylarıyla Namaz
Hadis
Kütübüs-Sitte
Sahihi Buhari
Riyazüs Salihin
Ellü'lüü vel-Mercan
Hadis El Kitabı
40 Hadis ve izahı
Uydurma Hadisler
Üye Adı
Parola

Şifremi unuttum -
Sayfa oluşturulma süresi: 0.03 saniye 14,870,546 Tekil Ziyaretçi
Copyright © 2012 islamda Hayat
Sitemizdeki Vaaz, Hutbe ve Yazılar kaynak göstermek şartı önceden izin Almadan Ticari Amaçlar Dışında Kullanmak Serbestir.

Tüm Bilgiler Ümmete Vakıftır copyright © 2002 - 2024