İSLAM ANSİKLOPEDİSİ



MÜNKER HADİS

Zayıf bir ravinin sika (güvenilir) ravilere muhalif olarak rivayet ettiği ve bu rivayetiyle tek kaldığı hadis. "İki zayıf raviden daha zayıf olanın diğerine muhalif olan rivayetidir" diye de tarif edilmiştir (İbn Hacer el-Askalâni, Nuhbetü'l-Fiker Şerhi, s. 55; Tecrid Sarih Tercemesi, I, 123; Suphi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları (trc. Yaşar Kandemir), s. 162-163 Talat Koçyiğit, Hadis Istılahları, s. 287; Hayreddin Karaman, Hadis Usûlü, s. 92).

Hâfız Ebu Bekr Ahmed İbn Hârun el-Bedrici (öl. 301)'ye göre münker, râvinin rivayetiyle teferrüd ettiği (tek kaldığı) hadistir. Öyle ki bu hadisin metni, ne o ravinin rivayet ettiği yönden ne de bir başka yönden bilinir (İbnü's-Salâh, Ulûmi'l-Hadis, s. 71-72). Ancak bu tarifte, ferd olmakla beraber sahih olan hadislere de münker vasfının ıtlak edildiği (verildiği) açıkça görülmektedir. İbnü's-Salâh ise, münkerle şazz arasında herhangi"bir ayırım yapmamış; her ikisinin de aynı manaya geldiğini ileri sürerek münkeri de şazz'da olduğu gibi, iki kısımda mütâlaa etmiş; ancak ikinci kısımda şazz'dan farklı olarak, sika ve mutkın (saglam) olmayan ravinin teferrüdünü şart koşmuştur (İbnü's-Salâh, a.g.e., s. 73-74; Nuhbetü'l-Fiker Şerhi, s. 45).

Münker, şazz'ın zıddıdır. Zira şazz'ın ravisi sika olduğu halde; münker'in ravisi sika olmayıp, zayıf bir kimsedir. Münker hadis, marufun mukabilidir. Çünkü münkerin ravisi, hıfz sahibi olmamakla beraber, maruf ve meşhur olana muhalefet etmektedir. Çünkü hıfz, böylesi zayıf ravilerin seviyesinden çok uzak bir zabt derecesidir. Luğat anlamı itibariyle de münker; "inkâr etti" veya "tanımadı" anlamında ism-i mef'ûldür. Muhaddisler de hussî ıstılahlarında kelimenin lügat anlamını dikkate almışlardır (Suphi es-Sâlih, a.g.e., 162).

İbnü's-Salâh'ın münker hadis tarifi bir çok hadisçinin münker hakkında ileri sürdüğü ve benimsediği bir tariftir. Ancak, İbnü's-Salâh'a göre, şazz'da olduğu gibi, münkerde de işi geniş tutmak gerekir. Çünkü şazz ve münker aynı şeydir. Buna göre münker iki kısma ayrılır. Birincisi (yani şâzz); güvenilir râvilerin rivayetine muhâlif olan ferd hadistir. Buna örnek olarak Mâlik İbn Enes'in, ez-Zührî yoluyla rivâyet ettiği, "Müslüman kâfire, kâfir de müslümana varis olamaz" hadisi gösterilir. Mâlik, bu hadisin isnâdını "an ez-Zühri an Ali İbn Hüseyin an Ömer İbn Osman an Üsâme İbn Zeydan Rasülullah (s.a.s.)" şeklinde vermiş ve Üsâme İbn Zeyd'den hadisi nakleden raviyi

"Ömer İbn Osman" olarak zikretmiştir. Halbuki diğer güvenilir olan ve hadisi ez-Zühri'den rivayet eden kimseler, bu ismi "Amr İbn Osman" olarak zikretmişlerdir. Bu yönden Mâlik diğer güvenilir râvilere muhalefet etmiş ve ondan başka da bu hadisi bu isnadla rivayet eden olmadığı için hadis münker kabul edilmiştir (İbnü's-Salâh, a.g.e., s. 71-72; Suyûtî, Tedribü'r-Râzi, I, 239; Tercid-i Sarih Tercemesi, I, 123-124; Koçyiğit, a.g.e., s. 287-288).

Münker hadise örnek olarak İbnü Ebi Hâtim'in, kıraat imamlarından Hamza İbn Habib ez-Zeyyâd'ın kardeşi Hubeyyib İbn Habib tarikiyle Ebu İshak'tan, onun el-Ayzâr İbn Hureys'ten, onun İbn Abbas'tan, İbn Abbâs'ın da Hz. Peygamber'den rivayet ettiği "Kim namazı kılar, zekâtı verir, hacceder, oruç tutar ve misafiri de ağırlarsa Cennet'e girer" hadisi zikredilir. İbnü Ebi Hâtim der ki:

"Bu hadis münkerdir. Çünkü diğer güvenilir raviler, söz konusu hadisi Ebu İshak'tan mevkuf olarak rivayet etmişlerdir. Ma'ruf olan (bilinen) da budur. Mevkuf hadis ise, Hz. Peygamber'e isnad edilmeyen ve Sahabi sözü olarak nakledilen haberlerdir.

Bundan anlaşılıyor ki, şâzz ile münker arasında tek yönlü umum husus vardır. Yani aralarında daha güvenilir râvilere muhâlefet olması bakımından birlik; şâzz râvisinin sika yahut sadûk (sözü doğru), münker râvisinin ise zayıf olması yönünden ayrılık vardır. Aralarında eşitlik olduğunu söyleyenler hataya düşmüşlerdir (İbn Hacer, a.g.e., s. 44-45).

Münker hadis, amel yönünden zayıf hadis grubuna dahildir.

Ahmet GÜÇ