Vaaz Kategorileri
İman Konuları
İbadet Konuları
Sosyal Konular
Ramazan Vaazları
Dini Günler ve Geceler
DİB Örnek Vaazları
Kur'an'dan Öğütler
Genel Konular
islam ve Aile
Görev,Sorumluluk,Ahlak
Mevlid-i Nebi Vaazları
Ana Menü
Çocuklar İçin
Kur'an Öğreniyorm
Dinimi Öğreniyorum
Dini Bilgiler
Oyunlar
Ansiklopedi ve sözlük
Osmanlıca Sözlük
İslam Ansiklopedisi
Dini Sözlük
Dini Terimler
Küçük Lügat
Dini Kitaplar
P.Hayatı Salih Suruç
Kur'an ve Bilim
Günümüzde İslam
Kıssadan Hisse
Ehli Sünnet Yolu
İslam Tasavvufu
En Güzel Örnek
Gıybet Hastalığı
Adım Adım Kurtuluş
Mesneviden Öyküler
14.02.2014 Affetmek

İLİ       : GENEL

TARİH : 14/02/2014

Hutbe Resimleri: 14022014_affetmek.jpg

 

AFFETMEK

Aziz Kardeşlerim!

Okuduğum âyet-i kerimede Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir!”[1]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “…Allah, affeden bir kulun ancak şerefini artırır…”[2]

Aziz Müminler!

Geliniz, Mekke’nin fethinin ardından yaşanan şu hadiseye hep birlikte kulak verelim! Resûlullah (s.a.s), Mekke’yi fethettiğinde Mescid-i Haram’a gider. Kâbe’yi tavaf edip iki rek’at namaz kılar. Bu arada bütün Mekke halkı Kâbe’nin etrafında toplanmış, endişe ve korkuyla Efendimizin kendilerine ne tür bir muamelede bulunacağını beklemektedir. Evet Mekkeliler, Peygamberimize İslâm’a davetin ilk gününden itibaren her türlü eziyeti yapmışlardı. Üstelik canına ve malına da kastetmişlerdi. Şimdi ise Mekkelilerin hayatı Efendimizin iki dudağı arasındaydı. Herkes ondan geçmişin hesabını soracağını ve intikam alacağını beklerken, Rahmet Elçisi kalabalıklara doğru yönelerek: “Tıpkı Yusuf Peygamber gibi ben de ‘Bugün size kınama yok. Allah sizi bağışlasın. O, merhametlilerin en merhametlisidir.’ diyorum. Gidebilirsiniz, hepiniz serbestsiniz” buyurdu ve affetmenin en güzel örneğini gösterdi.[3] Kötülüğe iyilikle karşılık verdi. Nefret sevgiye, küfür imana dönüştü, dost-düşman farkı silinip yok oldu, iman kardeşliği gerçekleşti.

Kardeşlerim!

Affetmek, kini, intikamı ve nefreti silmektir. Affetmek, düşmanlık ve intikamdan vazgeçmektir. Affetmek, kalbimizi öfke ve husumetten temizlemektir. Affetmek, yüreğimizi kaplayan ve kuşatan ağır yükleri hafifletmektir. Suç ve hataları bağışlamak belki onları ortadan kaldırmaz; ancak öfke ve husumeti ortadan kaldırır. Kusur ve kabahatleri affetmek belki onları unutturmaz; ama nefret ve intikamın izini siler. Affetmek, sağlıklı bir iletişim ortamı sağlar; insanı güçlü ve saygın kılar.

Affetmek aslında intikam arzusunu yatıştırdığı için adalete ve meşru bir cezaya imkân tanır. Öfke ve husumeti insanlardan uzaklaştırarak haksız ve adaletsiz cezalara engel olur. İnsanları affetmek aslında ne hataları görmezden gelmek ve kabullenmek ne de gururunu ayaklar altına almaktır. Hataları affetmek suretiyle insan esasen kötülüğe kötülük, öfkeye öfke, kine kin eklemeyi reddeder. Öfkelerinin esiri olmuş kişileri bir de kin ve nefretin ateşiyle yakmak istemez.

Kardeşlerim!

Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in, Taiflileri İslâm’a davet ederken yaşadıklarını şöyle bir hatırlayalım. Taifliler, Efendimizle alay etmişler, ona hakarette bulunmuşlar, hatta taşlayarak onu yaralamışlardı. Ellerinden kurtulduğu zaman mübarek ayaklarından kanlar akıyordu. Bu haldeyken bile Rahmet Peygamberi’nin dudaklarından Taifliler için şu dua cümleleri dökülmüştü: “Allah’ım! Kavmimi bağışla, çünkü onlar bilmiyorlar.”[4]

Kıymetli Kardeşlerim!

Müminler birbirlerine karşı şefkat ve merhamet sahibidir. Affedici, bağışlayıcı ve hoşgörülüdür. Müminin, bir başka mümini affı, esasen bağışlamayı çok seven Rabbimizin ahlakıyla ahlaklanmanın bir gereğidir. Kur’an-ı Kerim’de, “Bir kötülüğün karşılığı, onun gibi bir kötülüktür (ona denk bir cezadır). Ama kim affeder ve arayı düzeltirse, onun mükâfatı Allah’a aittir.”[5] buyrulmuştur. Allah “Afüv” ismiyle kusurları siler, “Settâr” ismiyle hataları örter, “Ğafûr” ismiyle günahları affeder. Unutmayalım ki O'nun bağışlaması bol, mağfireti nihayetsizdir.[6]

Mümini affetme erdemine götüren biricik yol, kalbinde kin ve intikam duyguları barındırmamaktır. Çünkü düşmanlık ve intikamın olmadığı yerde sevgi ve kardeşlik hakim olacak, zamanla yıpranan ilişkiler af ile yeniden tamir edilecektir. Efendimiz (s.a.s) bu yüzden, “Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun!” çağrısıyla müminleri kin ve intikam ateşinden uzak durmaya davet etmiştir.[7] Allah’ın hiç sevmediği insanın, husumette sınır tanımayan ve alabildiğine kindar kimse olduğunu hatırlatmıştır.[8] “Husumeti sürdürmen sana günah olarak yeter.”[9] ikazında bulunmuştur. Bizzat kendi adına intikam almaktan uzak durarak da müminlere örnek olmuştur.

Değerli Kardeşlerim!

Mümin, bir haksızlığa uğradığında ya hukuk yoluyla suça denk bir ceza ister yahut affetme yolunu seçer.[10] Rasûlullah’ın tavsiyesi bu yöndedir.[11] Suça mukabil denk bir ceza vermek adalettir ancak Kur’an, daha üstün bir çıkış yolunu da ısrarla önerir: Affederek cezadan vazgeçmek.[12] İşte bu nokta, affetme erdeminin adalet talebini geçtiği yerdir. Zira cezalandırmaktan vazgeçmek, adaleti de aşan bir erdemdir. Affetmek bu yüzden zor ve fakat yapılmaya değer bir davranıştır.[13] Bu sebeple affetmek, “takva” ya en yakın tutumdur.[14]

Aziz Kardeşlerim!

Ne kadar manidardır ki “bağışlamak” kelimesi dilimizde “affetmek” anlamına geldiği gibi, “karşılık gözetmeden vermek” anlamına da gelir. “Bağışlamak”, bir bakıma “bağışta bulunmak” tır. Affetmek suretiyle insan aslında gönül dünyasını kin, nefret ve düşmanlık duygularından arındırdığı için kendisine; cezalandırmaktan vazgeçtiği için suçluya; ve nihayet intikam peşinde koşmayıp huzursuzluğa sebebiyet vermediği için de topluma “bağışta bulunmuş” gibidir.

Ne mutlu affederek bağışta bulunanlara!

Ne mutlu bağışlayarak affın yolunu tutanlara!


 

[1] Araf, 7/199.

[2] Müslim, Birr ve sıla, 69.

[3] İbn-i Hişâm, es-Sîre, II, 412.

[4] Buhârî, Ehâdîsü’l-enbiyâ, 54.

[5] Şûrâ, 42/40.

[6] Bakara, 2/192.

[7] Buhârî, Edeb, 57.

[8] Buhârî, Ahkâm, 34.

[9] Tirmizî, Birr ve sıla, 58.

[10] Tirmizî, Diyât, 13.

[11] Nesâî, Kasâme, 6-7.

[12] Nahl, 16/126.

[13] Şûrâ, 42/43.

[14] Bakara, 2/237.

 

Hazırlayan: Diyanet İşleri Başkanlığı

Yazar Kadir Hatipoglu - Şubat 14 2014 08:29:22 4257 Okunma · Yazdır
Online Bağış
Hediyen Dünyanın En Güzel Hediyesi Olsun
Haftanın Hutbesi
16.02.2024 Dünyayı Barış Ve İtidale Çağırıyoruz
09.02.2024 Hayatı Değerli Kılan Ölçü: İman
02.02.2024 Rabbimiz, Müminleri Yalnız Ve Yardımsız Bırakmaz
26.01.2024 Mülk Sûresinden Mesajlar
19.01.2024 Bizi Güçlü Kılan, Birlik Ve Beraberliğimizdir
12.01.2024 Allah’ın Rahmet Ve İnayetine Sığınmanın Adı: Eûzü-Besmele
Kur'an-ı Kerim Dinle
DİB Kur'an Portalı
Ramazan Pakdil Sureler
Bünyamin Topçuoğlu
Bünyamin T.oğlu Aşirler
İlhan Tok Hatim
Abdussamed Hatim
Abdul Rahman Al Sudais
Ahmed Al Ajmi Hatim
F.Çollak Görüntülü Hatim
İshak Daniş Hatim
5 Hafız OK takipli Hatim
Mehmet Emin Ay Hatim
İsmail Biçer Ok Takipli
İsmail Biçer Aşr-ı Şerifler
114 Sure 114 Hafız
S.Hafızlar Görüntülü
Kur'an International
Tefsir
Cüz Cüz Kur’an Özeti
Her Cüzden Üç Mesaj
Elmalı Tefsiri
Elmalı Meali
Fizilali Kur'an
DİB Kuran Meali
Kur'an-ı Nasıl Anlayalım
Fıkıh
K.İslam Fıkhı
R. Muhtar-İbn-i Abidin
Gurer Ve Dürer
Mülteka El Ebhur
Kuduri Tercümesi
Nûru'l-îzâh Tercümesi
Büyük Şafi Fıkhı
Detaylarıyla Namaz
Hadis
Kütübüs-Sitte
Sahihi Buhari
Riyazüs Salihin
Ellü'lüü vel-Mercan
Hadis El Kitabı
40 Hadis ve izahı
Uydurma Hadisler
Üye Adı
Parola

Şifremi unuttum -
Sayfa oluşturulma süresi: 0.01 saniye 14,841,046 Tekil Ziyaretçi
Copyright © 2012 islamda Hayat
Sitemizdeki Vaaz, Hutbe ve Yazılar kaynak göstermek şartı önceden izin Almadan Ticari Amaçlar Dışında Kullanmak Serbestir.

Tüm Bilgiler Ümmete Vakıftır copyright © 2002 - 2024