Fetva Konuları
ZEKÂT ve SADAKAİ FITIR
ZEKÂTIN VERİLECEĞİ YERLER
439. Zekât âyetinde geçen “fî sebîlinah”m kapsamına okullar, Kur’an
kursları, camiler ve benzeri hayır kurumlan girer mi?
Zekâtın sarf yerleri, Kur’anı Kerim’de (Tevbe, 9/60) belirlenmiştir. Hz.
Peygamber (s.a.s.) de toplanan zekâttan kendisine hisse verilmesini isteyen bir
zata hitaben, “Yüce Allah, zekât (taksimi) hususunda ne bir peygamberin ne de
başkasının hükmüne razı olmadı, onunla ilgili hükmü kendisi verdi ve onu sekiz
sınıfa taksim etti. Eğer o sınıflardan isen sana hakkını veririm.” (Ebû Dâvûd,
Zekât, 24) buyurmuştur.
Bu itibarla, belirli şartları taşıyan müslümanların yükümlü oldukları zekât ve
fıtır sadakasının, Kur’anı Kerim’de Cenabı Hak tarafından belirlenen yerler
dışında herhangi bir yere verilmesi veya cami, köprü, yol, okul, yurt, suyolu
vb. hayır işlerine sarf edilmesi fakihlerin çoğunlu ğunca caiz görülmemiştir.
Zira zekât ve fıtır sadakasının sahih olmasının şartlarından biri de temliktir.
Temlik, eşya üzerindeki mülkiyet hakkını veya malî bir hakkı başkasına
devretmeyi ifade eder.
Bu sebeple özellikle müslüman fakirin ve ihtiyaç sahibinin hakkı olan ve ancak
temlik etmekle yükümlünün zimmetinden düşen zekât ve fıtır sadakasının, tüzel
kişilere, hayır kuruluşlarına verilmesi caiz görülmemiştir (elFetâva’lHindiyye,
I, 207). İlgili âyetteki “Allah yolunda” anlamına gelen “fî sebîlillah” ifadesi,
kendisini Allah yoluna ve İslam’a adamış hac yolcuları, askerler ve ilim için
yola çıkan gerçek kişiler olarak yorumlanmıştır.
|