Fetva Konuları
TAHÂRET/TEMİZLİK
ÖZÜR HÂLİ
68. Özür hâli ne demektir ve özür sahibi kimse ne zaman abdest alır?
Fıkıhta özür kavramının en çok kullanıldığı konuların başında, sürekli devam
eden abdest bozucu hâller gelir. Sürekli burun kanaması, idrarını tutamama,
sürekli kusma, yellenme, yaranın sürekli kanaması ve akması, kadınların istihaze
durumları gibi abdesti bozan ve süreklilik taşıyan bedenî rahatsızlıklara özür,
böyle kimselere de özür sahibi denir (Kâsânî, Bedâî’, I, 28, 29; Merğînânî,
elHidâye, I, 217219; İbn Âbidîn, Reddü’lmuhtâr, I, 504).
Bir
kimsenin ibadet konusunda özür sahibi sayılabilmesi için özrünün, bir namaz
vakti içinde abdest alıp namaz kılacak kadar bile kesilmemesi ve her namaz
vaktinde en az bir defa tekrarlaması gerekir. Özür hâli, sebebin tam bir namaz
vakti süresince kesilmesiyle ortadan kalkar (İbn Âbidîn, Reddü’lmuhtâr, I,
504505).
Özür
sahibi kimse Hanefî mezhebine göre her namaz vakti için abdest alır. Zira Hz.
Peygamber (s.a.s.) özür sahibi bir kadına böyle yapmasını bildirmiştir (Buhârî,
Vudû’, 63). Özür sahibi, özür hâlinin abdesti bozmadığını varsayarak o vakit
içinde aldığı abdestle, onu bozan yeni bir durum meydana gelmedikçe, dilediği
kadar farz, vacip, sünnet, kaza namazı, cuma ve bayram namazı kılabilir, Kâbe’yi
tavaf edebilir, Mushaf’ı tutabilir (Merğînânî, elHidâye, I, 219220). Ancak özür
sahibinin abdesti namaz vaktinin çıkmasıyla bozulur. Dolayısıyla yeni namaz
vaktinde tekrar abdest alması gerekir.
Özür
sahibi kimsenin abdesti özür hâli dışında abdesti bozan diğer şeylerle bozulur (Kâsânî,
Bedâî’, I, 28). Mesela idrarını tutamayan ve bu sebeple özür sahibi sayılan
kimsenin, burnunun kanamasıyla veya yellenmesiyle abdesti bozulur.
İmam
Şâfiî’ye göre özür sahibi kimsenin bir namaz vakti içinde kılacağı her farz
namaz için ayrı ayrı abdest alması gerekir. Zira onun abdesti kıldığı namaz
bitince son bulmuş olur. Bu abdest ile dilediği kadar nafile namaz kılabilir (Şirbînî,
Muğni’lmuhtâc, I, 175).
Mâlikî mezhebine göre özür sahibinin abdesti, vaktin girmesi veya çıkması ile
değil, özrün dışında abdesti bozan bir şeyin meydana gelmesi ile bozulur (İbn
Rüşd, Bidâye, I, 35; Desûkî, Hâşiye, I, 114118).
Bir kimsede bulunan özürlülük durumunun o kişiyi ileri derecede sıkıntıya
sokması ve abdest almada ciddi zorluklarla karşı karşıya bırakması hâlinde
Mâlikî mezhebinin bu görüşü ile amel edilebilir
|