Fetva Konuları
ADAK ve YEMİN
YEMİN VE KEFFÂRETİ
734. Ağız alışkanlığı ile yerli yersiz edilen yeminin hükmü nedir?
Yemin etmek aslında mübah bir davranış olmakla birlikte, gereksiz yere yemin
etmek ve çok yemin etmeyi alışkanlık hâline getirmek doğru değildir. Kur’anı
Kerim’de, çok yemin etmenin Yüce Allah’ın hoşuna gitmeyen işlerden biri olduğuna
işaret edilerek, “Yemin edip duran kimseye boyun eğme!” (Kalem, 68/10)
buyurulmuştur.
Dil alışkanlığıyla söylenen, başka bir deyişle, herhangi bir işin yapılması veya
yapılmaması yönünde bir içeriğe sahip olmayan “vallahi”, “billâhi” şeklindeki
sözler lağv (içi boş, hükümsüz) yemin sayıldığı gibi, bile bile yalan söyleme
kastı olmaksızın, geçmiş veya şimdiki zamandaki bir husus üzerine doğru olduğunu
zannederek yapılan yemin de lağv yemini sayılır. Kur’anı Kerim’de, “Allah,
kasıtsız olarak ağzınızdan çı kıverenyeminlerinizden (lağvyemininden) dolayı
sizi sorumlu tutmaz.” (Mâide, 5/89) buyurularak bu tür yeminden dolayı keffâret
gerekmediği bildirilmiştir. Ancak ağız alışkanlığıyla ikide bir yemin edenlerin
bu kötü âdeti en kısa sürede bırakmaları gerekir.
Hiçbir kasıt olmasa bile gelecekteki bir iş hakkındaki her türlü yemin, mün’akid
yemin kapsamındadır ve yeminin gereği yerine getirilmediğinde keffâret gerekir.
Yani bu tür yeminler kasıtsız söylense bile yemini lağv sayılmaz (Merğînânî,
elHidâye, IV, 5).
|