Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla.
Kitabıyla doğru yola ulaştıran, Resûlü’nün sünnetiyle iyiyi ve güzeli
öğreten, böylece dünya ve ahiret saadetinin yolunu gösteren Yüce Allah’a
hamd olsun! Güzel örnekliğiyle İslam’ın hükümlerini ve hikmetlerini en güzel
şekilde açıklayan âlemlere rahmet Peygamber Efendimize, âline, ashâbına ve
onların yolunu takip edenlere salât ve selam olsun!
Günlük hayatta kendisine gerekli olan dinî bilgiyi öğrenmesi her Müslümana
farzdır. Yapılan her iş; farz, vacip, sünnet, mübah, haram, mekruh gibi dinî
hükümlerden birinin kapsamında yer aldığından Müslüman’ın hayatında din
çerçevesi dışında kalan hiçbir şey yoktur. Bu sebeple sergilenen tutum ve
davranışların dinî niteliğinin bilinmesi, hayatın dine uygun bir şekilde
yaşanabilmesi için zorunludur. İşte geniş anlamıyla “kişinin dinî hak ve
yükümlülüklerini bilmesi” şeklinde tanımlanan fıkıh ilmi, tarihî süreç
içerisinde bu ihtiyacın bir sonucu olarak ortaya çıkmış ve hayatı dinî
ölçülere göre yaşamayı mümkün hâle getirmiştir.
Değişen hayat şartları içinde çözüm bekleyen yeni meselelerin ortaya
çıkması, ictihad ehliyetine sahip âlimleri, söz konusu meselelere çözüm
aramaya sevk etmiştir. Müctehid âlimlerin ürettiği bu çözümlerin ve ic
tihadî yaklaşımların adı olan fetva, Hz. Peygamber döneminden itibaren
müslümanların dinî hayatının düzenlenmesi ve yönlendirilmesinde etkili olmuş
ve fıkhın güncelliğinin muhafazasında önemli rol oynamıştır.
Hayatın, teknoloji, tıp, ekonomi gibi alanlardaki gelişmelerle hızla
değiştiği günümüzde fetva kurumuna duyulan ihtiyaç daha da yoğun bir şekilde
hissedilmektedir. Bu itibarla İslam âleminde modern dönemde ortaya çıkan
karmaşık meselelere çözüm bulacak ortak akılla çalışan ciddi fetva
kuramlarının varlığı kaçınılmaz olmuştur.
Din
İşleri Yüksek Kurulu, 1924 yılında Hey’eti Müşâvere adıyla kurulduğu günden
bu yana ortaya çıkan yeni meselelerin dinî hükmünü tespite çalışmış ve
insanımızın dinî konulardaki güvenilir mercii olagelmiştir.
Kurula devlet kurumlarından, sade vatandaşlara varıncaya kadar toplumun her
kesiminden soru yöneltilmektedir. Bu soruların önemli bir kısmını, daha önce
fakihler tarafından ele alınan ve hükümleri verilen klasik meseleler
oluşturmaktadır. Genellikle konu hakkındaki görüşlerin, ihtiyaca göre
güncellenerek nakledildiği bu fetvalarda esasen halkımızın ağırlıklı olarak
mensubu bulunduğu Hanefî mezhebinin içtihatları esas alınmakta, bununla
birlikte duruma göre diğer mezheplere ait görüş ve içtihatlara da
başvurulmaktadır. Klasik meselelerin yanı sıra geleneksel fıkıh
kaynaklarında hükmü bulunmayan pek çok güncel meseleyi de ele alan Kurul,
söz konusu meseleler hakkında görüş oluştururken aslî deliller yanında
maslahat ve zaruret ilkeleri ile örf ve âdet gibi tali delilleri de esas
almakta, ihtiyaca göre alan uzmanlarının bilgi ve tecrübelerine
başvurmaktadır. Ayrıca İslam ülkelerindeki fıkıh meclislerinin ulaştıkları
sonuçları da takip etmektedir.
Kurul, kolaylaştırıcı bir usûl benimseme, birleştirici bir dil kullanma,
yaygın dinî anlayışı muhafaza etme, fıkıh mirasını önemseme ve onlardan
imkân dâhilinde istifade etme gibi ilke ve esasları benimser. Dinî
konulardaki bazı münferit veya şâz görüşleri gündeme getirmekten ve örfe
dayalı ya da bir olgunun tespiti sadedinde kayıt altına alınmış ifadeleri
İslam’ın değişmez kuralları gibi takdim etmekten özenle kaçınır.
Elinizdeki eser; Kurul’un öteden beri verdiği fetvalardan oluşan arşiv
müktesebatının baştan sona taranıp seçilenlerin, hüküm, üslup ve delilleri
bakımından ele alınarak gerekli güncellemelerle yeniden yazılmasıyla ortaya
çıkmıştır. Kitap, öncelikle gerek Kurul bünyesinde gerekse Müftülüklerde
dinî soruları cevaplandırmakla görevli personel arasında söylem birliğinin
sağlanması, daha sonra da halkın istifade etmesi amacıyla hazırlanmıştır.
Kitapta, ilmihal konularının yanında halkımızın ihtiyaç duyabileceği genel
fıkhî meseleler de yer almaktadır. Bunlar; İtikad, Taharet, Namaz, Zekât ve
Sadakai Fıtır, Oruç, Hac ve Umre, Kurban, Adak ve Yemin, Dua, Tövbe, Zikir
ve Kur’an, Aile Hayatı, Vasiyet ve Miras, Ticari Hayat, Helaller ve Haramlar
ve Sosyal Hayat ana başlıkları altında toplanmıştır. Kitaptaki fetvaların
bir kısmı, herkesi ilgilendiren genel hükümleri ihtiva ederken diğer bir
kısmı da hastalık, özür gibi özel durumlarla ilgili hükümleri içermektedir.
Eserden istifadeyi kolaylaştırmak için yer yer fetvalar arası atıflar
yapılmış ve bazı kavram ve kelimelerin yer aldığı bir indeks hazırlanmıştır.
1031
fetvadan oluşan bu eser, Kurul üyeleri ile uzman ve uzman yardımcılarının
uzun ve titiz çalışmaları sonunda vücut bulmuştur. Kitabın, dinî hayatımızın
şekillenmesine katkı sunacağını temenni eder, hayırlara vesile olmasını Yüce
Allah’tan niyaz ederiz.
Din İşleri Yüksek Kurulu
Başkanlığı
Ankara, 2018