U
ubûdiyet: ibadet, kulluk
etme.
ubûdiyetkârâne: kulluk edercesine.
ubûr:
geçme.
ucb: ibadetiyle gururlanma.
ucûbe: şaşılacak
şey.
udûl: yoldan çıkma, sapma.
ufk: ufuk.
ufkî:
ufka ait, yatay.
ufûl: batma, kaybolma.
ufûnet: pis koku,
iltihap.
uhde: sorumluluk, söz verme.
uhdûd: hendek,
yarık.
uhrâ: başka, diğer, sonra.
uhrevî: âhiretle
ilgili.
uhrevîye: âhiretle ilgili olan.
Uhud: Hicazda
bulunan mübarek bir dağ.
uhûd: yeminler,
anlaşmalar.
uhuvvet: kardeşlik.
uhuvvetkârane:
kardeşcesine.
ukad: ukdeler, düğümler.
ukalâ: akıllılar,
akıllılık taslayanlar.
ukbâ: öbür dünya.
ukde: düğüm,
bilmece.
ukke: tulum, deri kap.
ukubât:
cezalar.
ukuk: ana babaya isyan.
ukul:
akıllar.
ûlâ: ilk, birinci.
ulemâ:
âlimler.
ulemâüssû: kötü âlimler, dünya için dinini feda eden
bilginler.
ulûfe: yeniçeri maaşı.
ulûhiyet: ilâhlık, kısaca
"ibadet edilmeye lâyık olan yegâne mabud bütün varlıkları yaratan Allahtır" diye
ifade edilebilen hakikat.
ulûm: ilimler.
ulülazm: pek büyük
zatlar.
ulülemr: Müslümanların idarecisi.
ulüvv: büyüklük,
yücelik.
ulüvvücenâb: büyüklük ve yücelik.
ulvî:
yüce.
ulvîye: değeri yüce.
ulvîyet: yücelik.
ulyâ:
pek yüce.
umde: ilke, temel fikir.
umman: derya,
okyanus.
umrân: medenilik.
umre: farz olmayan
hac.
umûm: bütün, herkes.
umûmî: genel, herkesle
ilgili.
umûmîyet: genellik.
umûr: işler, emirler,
hususlar.
unf: sertlik, kabalık.
unsur: parça, element,
madde, kök.
unsurculuk: milliyetçilik, ırkçılık.
unsurî:
unsurla ilgili.
unsûriyet: unsurluk,
ırkçılık.
unsûriyetperver: milliyetçi, ırkçı.
unzur: nazar
et, bak!
urba: elbise.
urbân: çöl Arapları.
urcun:
kurumuş hurma dalı.
urefâ: ârifler.
urgan: ip,
halat.
urûc: yükselme, çıkma.
urûk: ırklar,
kökler.
urve: tutulacak yer, kulp.
urvetülvüska: sağlam
kulp, islâmiyet.
usâre: özsu.
usr: zorluk.
usûl:
tarz, metod, yol, düzen, temel, asıl, esas.
usûlî: usûlle
ilgili.
usûlüddin: dinin temelleri.
uyûb:
ayıplar.
uyûn: pınarlar.
uzlet:
yalnızlık.
uzlethâne: yalnız kalınan yer.
uzmâ:
büyük.
uzuv: organ.
uzv: uzuv, organ.
Uzza:
islâmdan önce Kâbede bulunan putlardan biri.