Vaaz Kategorileri
İman Konuları
İbadet Konuları
Sosyal Konular
Ramazan Vaazları
Dini Günler ve Geceler
DİB Örnek Vaazları
Kur'an'dan Öğütler
Genel Konular
islam ve Aile
Görev,Sorumluluk,Ahlak
Mevlid-i Nebi Vaazları
Ana Menü
Çocuklar İçin
Kur'an Öğreniyorm
Dinimi Öğreniyorum
Dini Bilgiler
Oyunlar
Ansiklopedi ve sözlük
Osmanlıca Sözlük
İslam Ansiklopedisi
Dini Sözlük
Dini Terimler
Küçük Lügat
Dini Kitaplar
P.Hayatı Salih Suruç
Kur'an ve Bilim
Günümüzde İslam
Kıssadan Hisse
Ehli Sünnet Yolu
İslam Tasavvufu
En Güzel Örnek
Gıybet Hastalığı
Adım Adım Kurtuluş
Mesneviden Öyküler
Önceki Vaaz Sonraki Vaaz
Ahirette Yapılacak Mazeret Ve Pişmanlık Geçerli Değildir

                                            Vaaz Resimleri: w.jpg

 

 قَالُوا بَلْ اَنْتُمْ لاَ مَرْحَبًا بِكُمْ اَنْتُمْ قَدَّمْتُمُوهُ لَنَا فَبِئْسَ الْقَرَارُ

قَالُوا رَبَّنَا مَنْ قَدَّمَ لَنَا هَذَا فَزِدْهُ عَذَابًا ضِعْفاً فِى النَّارِ

"O grup da, 'Hayır, size rahat ve huzur olmasın. Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü durak yeridir!' der. Şöyle derler: 'Ey Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim sürdüyse cehennemde onun azabını bir kat daha artır.' " (Sâd, 38/60-61)

Ölüm, içinde yaşadığımız şu hayat için bir son, ebedî hayat olan ahiret için ise bir başlangıçtır. Ölüme ve sonrasında ahirete göçeceğimize inancımız olmasına rağmen çoğu kez o ölüme adım adım, an be an yaklaştığımızın şuurundan gaflete düşenlerimiz olmaktadır.

Ahiret hayatının inanmayanlar için dehşet verici korkuları ve azapları, inananlar için ise ümitleri ve nimetleri bize hiç uzak görünmesin. Çünkü hepimiz için hayat takviminin son yaprağı her an son bulabilir, hayat filmimiz bir anda bitebilir.

Televizyonda seyrediyoruz ve görüyoruz ki, her bir filmin bir başlangıcı ve bir de bitişi vardır. İşte hayatımız da böyle bir filmi andırmaktadır. Hem de aktörlüğünü bizzat kendimiz yapıyoruz, melekler de kayıt işini gerçekleştirmekte. Bu kaydın yarın kıyamette bizlere takdim edileceğini ve kendi hayat filmimizi seyredeceğimizi Yüce Rabbimiz şöyle haber veriyor:

هَذَا كِتَابُنَا يَنْطِقُ عَلَيْكُمْ بِالْحَقِّ اِنَّا كُنَّا نَسْتَنْسِخُ مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ

“İşte kitabımız, size karşı gerçeği söylüyor. Çünkü biz yapmakta olduklarınızı kaydediyorduk.” (Câsiye, 45/29)

Şu gerçeğe inanmaktayız ki, dünya hayatımızın tamamı, hiçbir eksik ve atlama olmadan Allah’ın melekleri tarafından kayda geçirilmektedir. Bu gerçek, ayette şöyle bildirilmektedir:

وَلَقَدْ خَلَقْنَا اْلاِنْسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ اَقْرَبُ اِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ

اِذْ يَتَلَقَّى الْمُتَلَقِّيَانِ عَنِ الْيَمِينِ وَعَنِ الشِّمَالِ قَعِيدٌ

Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız. Üstelik biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir.” (Kaf, 50/16-17)

Bugün, geçmişte neler yaptığımızı tam olarak her şeyiyle hatırlayamamaktayız.

Bu yüzden hayat filmimiz çok hassas bir şekilde kaydedilmektedir ve bu film yarın bize izlettirilecektir. Ta ki dünyada yaptıklarımızı inkâr etmeye ve kötülüklere mazeret bulmaya imkân kalmasın. İşte bu gerçek, ayette şöyle ifade ediliyor:

وَكُلَّ اِنْسَانٍ اَلْزَمْنَاهُ طَائِرَهُ فِى عُنُقِهِ  وَنُخْرِجُ لَهُ يَوْمَ الْقِيَمَةِ كِتَابًا يَلْقَيهُ مَنْشُورًا

اِقْرَأْ كِتَابَكَ كَفَى بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَسِيبًا

“Her insanın amelini boynuna yükledik. Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız. ‘Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter’, denilecektir.” (İsrâ, 17/13-14)

O ahiret sahnesini şöyle bir gözümüzün önünde canlandıralım ve insanların hangi durumda olacaklarını düşünmeye çalışalım.

Bir yanda büyük pişmanlık duyan ve dehşetten çıldıracak vaziyete gelenler olacak, bir yanda da mutluluk yurduna ulaşmaktan dolayı sevinç duyanlar olacaktır. Pişman olanlar;

       يَالَيْتَنِى كُنْتُ تُرَابًا

 “Keşke toprak olsaydık!” (Nebe, 78/40) diye yalvaracaklar.

وَلَوْ تَرَى اِذْ وُقِفُوا عَلَى النَّارِ فَقَالُوا يَالَيْتَنَا نُرَدُّ وَلاَ نُكَذِّبَ بِاَيَاتِ رَبِّنَا وَنَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ

“Ateşin karşısında durdurulup da, “Ah, keşke dünyaya geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve mü’minlerden olsak” dedikleri vakit (hâllerini) bir görsen! “(En’âm, 6/27).

يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِى النَّارِ يَقُولُونَ يَالَيْتَنَآ اَطَعْنَا اللهَ وَاَطَعْنَا الرَّسُولاَ

“Yüzlerinin ateşte bir yandan bir yana döndürüleceği gün, ‘Keşke Allah’a ve Resul’e itaat edeydik’, diyecekler.” (Ahzâb, 33/66)

يَقُولُ ياَلَيْتَنِى قَدَّمْتُ لِحَيَاتِى

“Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım, der.” (Fecr, 89/24)

       وَلَمْ اَدْرِ مَا حِسَابِيَةْ. يَالَيْتَهَا كَانَتِ الْقَاضِيَةَ

“Hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim. Keşke ölüm her şeyi bitirseydik” (Hakka, 69/26-27)  şeklinde pişmanlıklarını söyleyecekler ve yeniden dünyaya gönderilmelerini isteyecekler. Ancak bu tür mazeretlerin hiçbiri fayda vermeyecek ve hiçbir kimse yeniden dünyaya gönderilmeyecek.

Dünya hayatında yapılan onca kötülükler bir bir ortaya dökülüp kişiye bunların hesabı sorulduğunda günahkâr insan şu talepte bulunacak

وَلَوْ تَرَى اِذِ الْمُجْرِمُونَ نَاكِسُوا رُؤُسِهِمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ رَبَّنَا اَبْصَرْنَا وَسَمِعْنَا فَارْجِعْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا اِنَّا مُوقِنُونَ

“Suçlular Rablerinin huzurunda boyunlarını büküp, ‘Rabbimiz! (Gerçeği) gördük ve işittik. Artık şimdi bizi (dünyaya) döndür ki, salih amel işleyelim. Biz artık kesin olarak inanmaktayız’, dedikleri vakit (onları) bir görsen!” (Secde, 32/12)

Bir başka ayette bu pişmanlık ve yalvarış şöyle dile getirilir:

وَهُمْ يَصْطَرِخُونَ فِيهَا رَبَّنَا اَخْرِجْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا غَيْرَ الَّذِى كُنَّا نَعْمَلُ اَوَلَمْ نُعَمِّرْكُمْ مَا يَتَذَكَّرُ فِيهِ مَنْ تَذَكَّرَ وَجَآءَ كُمُ النَّذِيرُ فَذُوقُوا فَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ نَصِيرٍ

“Onlar cehennemde: ‘Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim’, diye bağrışırlar. (Allah, onlara şöyle der:) ‘Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.’” (Fatır, 35/37)

Gördüğünüz gibi ahiretteki pişmanlık fayda sağlamayacaktır. Çünkü yüce Allah, iyiyi ve tüm güzellikleri insanlara öğreten peygamberleri ve beraberlerinde kitapları insanlara göndermiştir. Böylece neyin iyi, neyin de kötü olduğunu haber vererek ahirette bazı insanlara mazeret bulma imkânını bırakmamıştır. Nitekim bu durum ayette şöyle dile getirilmektedir:

وَسِيقَ الَّذِينَ كَفَرُوا اِلَى جَهَنَّمَ زُمَرًا حَتَّى اِذَا جَآؤُهَا فُتِحَتْ اَبْوَابُهَا وَقَالَ لَهُمْ خَزَنَتُهَآ اَلَمْ يَأْتِكُمْ رُسُلٌ مِنْكُمْ يَتْلُونَ عَلَيْكُمْ اَيَاتِ رَبِّكُمْ وَيُنْذِرُونَكُمْ لِقَآءَ يَوْمِكُمْ هَذَا قَالُوا بَلَى وَلَكِنْ حَقَّتْ كَلِمَةُ الْعَذَابِ عَلَى الْكَافِرِينَ

“İnkâr edenler grup grup cehenneme sevk edilirler. Cehenneme vardıklarında oranın kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: ‘Size içinizden, Rabbinizin ayetlerini size okuyan ve bu gününüze kavuşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?’ Onlar da, ‘Evet geldi. Fakat inkarcılar hakkında azap sözü gerçekleşmiştir’, derler.” (Zümer, 39/71)

Şunu asla unutmayalım ki, öldükten sonra tekrar diriltileceğiz ve bu dünya hayatımızın hesabını vereceğiz. Bu, imanın şartlarından biridir ve her Müslüman buna inanmalıdır. Ahirette pişman olmak istemiyorsak, yüce kitabımız Kur’an’ın ve sevgili Peygamberimizin emir ve tavsiyelerini daima yerine getirelim. Aksi takdirde, ahirette pişmanlık hiçbir fayda sağlamayacaktır.

 

Dr. Zafer KOÇ

YAZAR: Kadir Hatipoglu - Aralık 23 2021 02:00:00 · Adobe Reader Belgesi · Microsoft Word Belgesi · Yazdır
Önceki Vaaz Sonraki Vaaz
Online Bağış
Hediyen Dünyanın En Güzel Hediyesi Olsun
Haftanın Hutbesi
16.02.2024 Dünyayı Barış Ve İtidale Çağırıyoruz
09.02.2024 Hayatı Değerli Kılan Ölçü: İman
02.02.2024 Rabbimiz, Müminleri Yalnız Ve Yardımsız Bırakmaz
26.01.2024 Mülk Sûresinden Mesajlar
19.01.2024 Bizi Güçlü Kılan, Birlik Ve Beraberliğimizdir
12.01.2024 Allah’ın Rahmet Ve İnayetine Sığınmanın Adı: Eûzü-Besmele
Kur'an-ı Kerim Dinle
DİB Kur'an Portalı
Ramazan Pakdil Sureler
Bünyamin Topçuoğlu
Bünyamin T.oğlu Aşirler
İlhan Tok Hatim
Abdussamed Hatim
Abdul Rahman Al Sudais
Ahmed Al Ajmi Hatim
F.Çollak Görüntülü Hatim
İshak Daniş Hatim
5 Hafız OK takipli Hatim
Mehmet Emin Ay Hatim
İsmail Biçer Ok Takipli
İsmail Biçer Aşr-ı Şerifler
114 Sure 114 Hafız
S.Hafızlar Görüntülü
Kur'an International
Tefsir
Cüz Cüz Kur’an Özeti
Her Cüzden Üç Mesaj
Elmalı Tefsiri
Elmalı Meali
Fizilali Kur'an
DİB Kuran Meali
Kur'an-ı Nasıl Anlayalım
Fıkıh
K.İslam Fıkhı
R. Muhtar-İbn-i Abidin
Gurer Ve Dürer
Mülteka El Ebhur
Kuduri Tercümesi
Nûru'l-îzâh Tercümesi
Büyük Şafi Fıkhı
Detaylarıyla Namaz
Hadis
Kütübüs-Sitte
Sahihi Buhari
Riyazüs Salihin
Ellü'lüü vel-Mercan
Hadis El Kitabı
40 Hadis ve izahı
Uydurma Hadisler
Üye Adı
Parola

Şifremi unuttum -
Sayfa oluşturulma süresi: 0.03 saniye 14,863,687 Tekil Ziyaretçi
Copyright © 2012 islamda Hayat
Sitemizdeki Vaaz, Hutbe ve Yazılar kaynak göstermek şartı önceden izin Almadan Ticari Amaçlar Dışında Kullanmak Serbestir.

Tüm Bilgiler Ümmete Vakıftır copyright © 2002 - 2024