İnsan, ucu bucağı bilinmeyen varlık âlemi içinde, eşsiz bir konuma sahiptir. Ruhuyla, cesediyle Allah’ın en antika bir san’at eseridir. Kur’ân-ı Kerim, insanın bu özellikteki yaratılışını “Ahsen-i takvim” ile ifade eder.
Yüce Allah insanı en güzel şekilde yaratmış , yeryüzünün halifesi ilan etmiş ve her ümmete, "Allah'a kulluk edin, aldırıcılardan kaçının" diyen peygamberler göndermiştir. Ancak, kitap verilenler, kendilerine belgeler geldikten sonra, aralarındaki ihtiras yüzünden, onda ayrılığa düşmüşlerdir.
Yüce Allah; varlıkların en şereflisi ve değerlisi olan insana akıl, irade, düşünme, anlama ve benzeri bir çok yetenek vermiş, bununla yetinmemiş ilk insan Adem (a.s.)'dan itibaren son Peygamber Hz. Muhammed (a.s.)'a kadar her topluma bir peygamber göndermiştir.
Allâh’a karşı sorumluluklarımızın yanında, kendimize ve diğer varlıklara karşı da sorumluluklarımız bulunmaktadır. Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde, insanın bu sorumluluklarına çeşitli vesilelerle işaret edilmektedir.
Mana ve muhtevası yönüyle ezan, hem tevhid, hem İslâm hem de namaz için bir çağrıdır. Ezanda çok öz ifadelerle İslâm’ın itikat ve amele ait temel esasları özetlenmiştir. Bu yönüyle ezan, İslâm’ın temelidir. Mehmet Akif de, bu noktadan hareketle; “Bu ezanlar ki şehadetleri, dinin temeli / Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,” demiştir.
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) kameri aylardan Rebiülevvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Mîladi takvime göre bu, 20 Nisan 571’e rastlamaktadır. Bu mübarek geceye ‘doğum günü’ anlamında olan ‘Mevlid Kandili’ denir.
İslam dini her türlü güzelliği içinde barındıran bir dindir. Dinimiz her türlü güzelliği içinde barındırmasına rağmen yılbaşı kutlamaları, şans oyunları, hindi ve Noel baba(Palyaço) ikonaları ile insanımıza ray değiştirmek isteyen iç ve dış güruh aslımızı bozmaya ve bizi geçmiş değerlerimizden koparıp medenileştireceğiz diye sapkınlığa itmeye çalışırlarken bizim Müslüman kardeşlerimizde batıl(batılı) palyaçolara aldanıyor ve çürümüş batıl medeniyetine uymaya çalışıyorlar.