Kütübü Sitte


 

SÜTÜ HAYVANIN MEMESİNDE BEKLETMEYE DAİR

 

ـ1ـ عن أبى هريرة رضى اللّه عنه قال: قال رسولُ اللّهِ # ]َ تُصَرُّ وَيُرْوَى  َتَصُرُّوا ا“بِلَ والغنَمَ، ومن ابتَاعَهَا فهوَ بِخَيْرِ النَّظَرَيْنِ بَعْدَ أنْ يَحْلُبَهَا إنْ شاءَ أمْسَكَ، وأنْ شَاءَ ردَّها وصاعاً من تمرٍ[. أخرجه الستة .

 

1. (264)- Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular:

"Deve ve koyunun memelerinde süt bekletmeyin. Kim böyle sütü bekletilmiş bir sağmal hayvan satın almışsa sağdıktan sonra muhayyerdir, dilerse kabul eder, dilerse bir sâ' miktarında kuru hurma da vererek iade eder."[1]

 

ـ2ـ وفي أخرى للبخارى: ]فإن رَضِيَهَا أمْسَكَهَا وإنْ سَخِطَهَا فَفى حَلْبَتِهَا صاعٌ من تمرٍ[ .

 

2. (265)- Buhârî'nin bir başka rivayetinde "...Memnun kalırsa hayvanı tutar, memnun kalmazsa iâde eder. İâde ettiği takdirde sağdığı süt için bir sâ' kuru hurma verir" denmektedir.[2]

 

ـ3ـ وفي أخرى لمسلم: فهو فيما بالخيار ثثةَ أيامٍ، وله: إن رَدَّ معها صَاعاً من طعامٍ  سمراءَ.وله في أخرى: مِنْ تَمْرٍ  سمراءَ.

ولهما: و تُصرُّ ا“بلُ والغنمُ .

 

3. (266)- Müslim'in bir rivayetinde denmektedir. Büyû, 25.

Müslim'in bir başka rivayetinde: "...bir sa' kuru hurma verir, buğday değil" denir.

Buhârî ve Müslim'in rivayetlerinde: "Deve ve koyunun sütü (satış sırasında) memede bekletilmez" buyurulur.[3]

 

ـ4ـ وللنسائى رحمه اللّه: ]مَنِ ابْتَاع مُحَفَّلَةً أو مُصَرَّاةً[ .

 

4. (267)- Nesâî'nin bir rivayetinde: "Kim sütü bekletilmiş bir deve veya davar satın alırsa.." denir[4].

 

ـ5ـ وعن ابن عمر رضى اللّه عنهما قال: قال رسولُ اللّه #: ]مَن باعَ مُحفلةً فهوَ بالخِيارِ ثثةَ أيامٍ، فإن ردَّهَا ردّ معها مِثلَ أو مِثلَىْ لَبَنِهَا قمحاً[. أخرجه أبو داود .

 

5. (268)- İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Kim sütü memesinde bekletilmiş bir deve satın alırsa o üç gün muhayyerdir. Şayed iâde edecek olursa, hayvanla birlikte, sütü mislince veya sütünün iki mislince buğday da verir."[5]

 

AÇIKLAMA:

 

Dinimiz alışverişte dürüstlüğe çok ehemmiyet vermiş, aldatmanın her çeşidini yasaklamıştır. Bu meyanda satılacak olan sağmal hayvanların memesinde süt bekletmek de yasaklanmıştır. Cahiliye devrinde Araplar, satacakları hayvanı, çok süt veren cinsten göstererek daha iyi bir fiyatla satabilmek maksadıyla birkaç gün sağmayarak sütü memede bekletirlermiş. Bu çeşit hayvanlara musarrât denmiştir. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu çeşit satışları hususî kaideler getirerek, hileyi önlemek için tedbir almıştır. Yukardaki rivayetlerde, hayvanı iade edecek olan müşterinin, bir sâ' miktarında hurma vermesi de istenmektedir. Bu, sağılmış olan süte karşılıktır.

Fakihler bu hadisleri farklı şekillerde yorumlamışlardır. Şâfiîler ehemmiyetle, burada kuru hurma verileceğini söylerler. Müşteri, kuru hurma bulamazsa hurmanın Medine'deki bedelini veya o beldeye en yakın bulunan hurma diyarındaki kıymetini verir.

İmam-ı Âzam, İmam Muhammed, İmam Yusuf ve İmam Malik gibi diğer bir kısım âlimler "müşteri sütü biriktirilmiş hayvanı hıyar-ı ayb denilen kusur muhayyerliği ile sâhibine iâde edemez, ancak noksanlığını ödetir. Çünkü burada iâdeye mâni olan ayrı ziyade vardır" demişlerdir.

Hanefîler, memede sütü bekletilen sağmal hayvan satın alındığı takdirde sonradan iâde edilemeyeceği prensibini te'yid edecek muhtelif delil ve izâh getirerek hadisin zahiriyle amel edilemeyeceğini belirtirler. [6]


 

[1] Buhârî, Büyû: 64; Müslim, Büyû: 11, (1524); Ebu Dâvud, Büyû: 48, (3443), (3444), (3446); Nesâî, Büyû: 14, (7, 253-254); Muvatta, Büyû: 96, (2, 683); Tirmizî, 29, (1251-1252); İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 3/59.

[2] Buhârî, Büyu: 69; İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 3/59.

[3] Müslim, Büyû: 25; İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 3/60.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 3/60.

[5] Ebu Dâvud: 48, (3446); İbnu Mâce, 42, (2240); İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 3/60.

[6] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 3/60-61.