Kütübü Sitte

ANKEBUT SÛRESİ

 

ـ1ـ عن أم هانئٍ رَضِىَ اللّهُ عَنْها قالت: ]سألتُ رسولَ اللّه # عَن المُنْكَرِ الَّذِى كَانُوا يَأتُونَهُ في نَادِيهمْ فقَالَ: كانُوا يَحْبِقُونَ فِيهِ وَالْخَذْفُ وَالسُّخْرِيَةُ بِمَنْ مَرَّ بِهِمْ مِنْ أهْلِ ا‘رْضِ[. أخرجه الترمذى.ً»الحَبَقُ« الضراط. »وَالخَذْفُ« بالمعجمة: رمى الحصاة من طرف ا‘صبعين .

1. (732)- Ümmü Hâni (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Erkeklere yaklaşıyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda fenâ şeyler  yapmıyor musunuz?" (Ankebut 29) meâlindeki âyette zikredilen toplantılarındaki fena şeyler'den  maksad nedir? diye Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a sordum. Bana şöyle cevap verdi:

"- Onlar orda sesli sesli yelleniyorlar, oradan geçen kimselere de çakıl vs. fırlatıp onlarla eğleniyorlardı."[1]

 

AÇIKLAMA:

 

Yukarıdaki âyet Lut kavmi ile ilgilidir. Mevzuyu kavramak için önceki âyetin meâlini de görmek gerekir. "Lût'u da (hatırla). Hani o, kavmine şöyle demişti: "Siz, gerçekten öyle bir hayasızlık irtikab ediyorsunuz ki, sizden evvel (cin ve ins) âlemlerinden hiçbiri bunu yapmamıştır" (Ankebut 28). Müteakip âyet onların irtikab ettikleri hayasızlıklardan birkaç örnek vermektedir. Ümmü Hâni (radıyallahu anhâ) Lût kavminin "toplantı yerlerinde" yaptıkları hayasızlık ne idi, onu sormaktadır. Meâle bakıldığı zaman bunun açık olmadığı anlaşılır.

Âyette "münker"le ifade edilen hayâsız işler hususunda âlimler farklı yorumlar ileri sürmüşlerdir.

Şöyle ki:

* "İnsanlara çakıllar atarak garibleri korkutuyorlardı."

* "Meclislerinde erkek erkeğe birbirlerinin gözü önünde temasta bulunuyorlardı."

*  "Güvercinle oynuyorlardı."

* "Horoz döğüşü, koç döğüşü yaptırıyorlardı."

* "Birbirlerine tükürüyorlardı, tavla ve satranç oynuyorlar, boyalı elbiseler giyiyorlardı."

* "Sakız çiğnemek, parmakları kınalamak, izar çözmek, ıslık çalmak onların mutad ahlâkları idi."

Bu sayılan münker işlerin hepsini yapmalarına bir mâni yoktur. Ümmü Hâni (radıyallahu anh)'den kaydedilen rivayet, bu ihtimallerden bir kaçını teyid etmiş olmaktadır.

Bu âyet-i kerimede Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyan'ın icazına güzel bir örnek görmekteyiz. Lût kavminin meclislerinde münker işlediklerine işaret edip sonrasında sükut etmiştir. Bu sükutun içinde çok kelam var. Alimlerimiz "sakız çiğnemek" gibi büyüklerin mürüvvetini zedeliyecek en hafifinden başlayarak, o kavmin mahut vasfı olan homoseksüelliğe kadar en çirkininden bazılarını zikretmişlerdir. Hatıra gelebilecek başka münkerâtı da zikretmek âyetin ibhamına  uygun gelir.[2]

 

ـ2ـ وعن ابن عباس رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما في قوله تعالى: ]وَلَذِكْرُ اللّهِ أكْبَرُ. قَالَ: ذِكْرُ الْعَبْدِ اللّهَ تعالى بِلِسَانِهِ كَبِيرٌ. وَذِكْرُهُ لَهُ وَخَوْفُهُ مِنْهُ إذَا أشْفى عَلَى ذَنْبٍ فَتَرَكَهُ مِنْ خَوْفِهِ أكْبَرُ مِنْ ذِكْرِهِ بِلِسَانِهِ مِنْ غَيْرِ نَزْعٍ عَنِ الذَّنْبِ[. أخرجه رزين .

 

2. (733)- İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ): "Allah'ı zikretmek elbet en büyüktür" (Ankebut, 45) meâlindeki ayet hakkında şunu söyledi: "Kulun Allahu Teâla'yı diliyle zikretmesi büyük (bir ibadet)tir. Onu zikretmesi, herhangi bir günaha yaklaşınca O'ndan korkarak terketmesi, günah işler olduğu halde diliyle zikretmesinden, daha büyüktür.

Rezîn  tahric etmiştir, kaynağı bulunanamıştır.[3]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 4/161.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 4/161-162.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 4/162-163.