ـ1ـ عن عائشة رَضِىَ اللّهُ عَنْها أنها قالت: ]قُلْتُ يَا رَسُولَ اللّهِ
الَّذِينَ يُوْتُونَ مَا آتَوْا وَقُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ؛ أهُمُ الَّذِينَ
يَشْرَبُونَ الْخَمْرَ وَيَسْرِقُونَ؟ قَالَ: َ يَابِنْتَ الصِّدِّيقِ!
وَلكِنَّهُمْ الَّذِينَ يَصُومُونَ وَيَتَصَدَّقُونَ وَيَخَافُونَ أنْ َ
يُقْبَلَ مِنْهُمْ: أولئِكَ الَّذِينَ يُسَارِعُونَ في الخَيْراتِ[. أخرجه
الترمذى .
1. (714)-
Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'a sorarak: "Ey Allah'ın Resûlü, "Rablerine dönecekleri için
kalpleri ürpererek vermeleri gerekeni verenler, işte onlar iyi işlerde yarış
ederler. O uğurda ileri geçerler" (Mü'minun 60) âyetinde kastedilenler,
şarap içenler, hırsızlık yapanlar mı? dedim. Bana: "Hayır ey Sıddîk'in kızı.
Aksine onlar, oruç tutup, sadaka verip, yaptıkları bu hayırların
kendilerinden kabul edilmemesinden korkanlardır. (Baksana âyet ne
buyuruyor): "İşte onlar iyi işlerde yarış ederler" cevabını verdi." [Tirmizî,
Tefsir, Mü'minun (3174).]
2ـ وعن أبى سعيد الخدرى رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ. في قوله تعالى: ]وَهُمْ فِيهَا
كَالحُونَ. قال رسولُ اللّه #: تَشْوِيهِ النَّارُ فَتَتَقَلَّصُ شَفَتُهُ
الْعُلْيَا حَتَّى تَبْلغَ وَسَطَ رَأسِهِ وَتَسْتَرْخَى السُّفْلَى حَتَّى
تَضْربَ سُرَّتَهُ[. أخرجه الترمذى وصححه .
2. (715)-
Ebu Saîd el-Hudrî (radıyallahu anh), "Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri
sırıtıp kalır" (Mü'minun 104) âyeti hakkında şu açıklamayı yapar: "Ateş yüzü
kızartır ve üst dudak büzülür, öyle ki, başının ortasına kadar çekilir, alt
dudak da aşağıya sallanır ve göbeğe kadar düşer." [Tirmizî, Tefsir, Mü'minun,
(3175).]