Kütübü Sitte

SEKİZİNCİ FASIL

 

KURBANDAN YEMEYE DÂİR

 

ـ1ـ عن جابر رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]كُنَّا َ نأكُلُ مِنْ لُحُومِ بُدْنِنَا فَوْقَ ثَثٍ فَأرْخَصَ لَنَا # فقَالَ: كُلُوا وَتَزَوَّدُوا[.زاد في رواية مسلم: وادَّخِرُوا. أخرجه الثثة والنسائى .

 

1. (1507)- Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz kurbanlarımızın etinden üç günden fazla yemezdik. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bize ruhsat tanıdı ve:

"Yiyin ve azıklanın da!" buyurdu." [Buhârî, Hacc 124, Cihâd 123, Et'ime 27 Edâhî 16; Müslim, Edâhî 29, (1972); Nesâî, Edâhî 36, (7, 233).][1]

 

AÇIKLAMA:

 

Bu hadis, kurban etlerinin yenilmesi ile ilgili, bidayetlerde konan bir tahdidin bilâhere neshedildiğini göstermektedir.

Müteakiben  kaydedilecek iki rivayet bu bahse açıklık getirecektir.[2]

 

ـ2ـ وعن عابس بن رَبيعة قال: ]قُلْتُ لِعَائِشَةَ رَضِىَ اللّهُ عَنْها: أنَهى رسولُ اللّه # أنْ تُؤكَلَ لُحُومُ ا‘ضَاحِى فَوْقَ ثََثٍ؟ قَالَتْ: إنَّمَا فَعَلَهُ في عَامٍ جَاعَ فِيهِ النَّاسُ فَأرَادَ أنْ يُطْعِمَ الغَنِىُّ الْفَقِيرَ، وَإنْ كُنَّا لَنَرْفَعُ الْكُرَاعَ فَنأكُلُه بَعْدَ خَمْسَ عَشْرَةَ لَيْلَةً. قُلْتُ: وَمَا اضْطَرَّكُمْ إلى ذلِكَ فَضَحِكَتْ وَقالتْ: مَا شَبِعَ آلُ مُحَمَّدٍ مِنْ خُبْزٍ مَأدُومٍ ثََثَةَ أيَّامٍ حَتَّى لَحِقَ بِاللّهِ تَعالى[. أخرجه الستة.

 

2. (1508)- Âbis İbnu Rebîa anlatıyor: "Hz.Aişe'ye: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) kurbanların etlerinden üç günden fazla yenilmesini yasakladı mı?" diye sordum.

"Evet, fakat bunu insanların (kıtlık çekip) acıktığı yılda  yaptı. Böylece  zenginlerin fakirleri doyurmasını arzu etmişti. Biz  koyunun paçasını kaldırıp, on beş gece sonra yiyorduk" dedi. Ben:

"Sizi buna mecbur eden şey ne idi!" deyince güldü ve:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Allah'a kavuşuncaya kadar, Muhammed âilesi üç gün üst üste doyuncaya kadar katıkla ekmek yememiştir" dedi." [Buhârî, Et'ime 27, Edâhî 16; Müslim,Edâhî 28, (1971); Muvatta, Edâhî 5; Tirmizî, Edâhî 14, (1511); Ebu Dâvud, Edâhî 10, (2812); Nesâî, Edâhî 37, (7, 235, 236).][3]

 

ـ3ـ وعن نُبَيْشَةَ رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]قال النَّبىُّ #. إنَّا كُنَّا نَهَيْنَاكُمْ عَنْ لُحُومِهَا أنْ تَأكُلُوهَا فَوقَ ثََثٍ لِكَىْ تَسَعَكُمْ فَقَدْ جَاءَ اللّهُ تَعالى بِالسَّعَةِ. فَكُلُوا وَادَّخِرُوا وَائْتَجِرُوا. أَ وَإنَّ هذِهِ ا‘يَّامَ اَيّامُ أكْلٍ وَشُرْبٍ وَذِكْرٍ للّهِ تَعالى[. أخرجه أبو  داود.»ائْتَجِرُوا« اطلبوا ا‘جر .

 

3. (1509)- Nübeyşe (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Biz sizleri, kurbanların etinden üç günden fazla yemenizi, birçoğunuza kurban eti ulaşsın diye yasaklamıştık. Şimdi, Allah Teâla bolluk verdi. Artık yiyin, biriktirin ve ücret isteyin. Haberiniz olsun, bu bayram günleri yemek, içmek ve zikir günleridir." [Ebu Dâvud, Edâhî 10, (2813); İbnu Mâce, Edâhî 16 (3160).][4]

 

AÇIKLAMA:

 

1- Kaydedilen hadislerden anlaşılacağı üzere Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm), İslâm'ın bidayetinde çekilen umumî maddî sıkıntı sebebiyle bazı tedbirler alma ihtiyacı duymuştur. Bunlardan biri, kurban etlerini üç günden fazla evlerde  saklamamaktı. Darlık geçtikten sonra bu yasak kaldırılmış,  kurban etinden yemek, yol azığı yapmak, biriktirip uzun müddet beklemek serbest bırakılmıştır.

Bu mevzu üzerine Müslim'in bir rivayeti daha  açık bilgi sunmaktadır:

Ebû Saîdi'l-Hudrî(radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Sizden kim kurban keserse, sakın üç geceden sonra evinde ondan bir miktar olduğu halde sabahlamasın" buyurmuştu. Ertesi yıl olunca Ashab:

"Ey Allah'ın Resûlü! Yine  geçen yıl yaptığımız gibi mi yapacağız?" diye sordu. Bunun üzerine Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Hayır! o, öyle bir seneydi ki, o zaman herkes sıkıntı çekiyordu. Ben de (kurban etlerinin) herkese ulaşmasını istemiştim" buyurdu."

Kadı İyaz şu açıklamayı sunar: "Ulemâ bu hadislerle amel hususunda ihtilâf etmişlerdir. Bir kısmına göre, kurban etinin üzerinden üç gün geçtikten sonra artık ondan yenmemelidir." Bu hadislerin ifade ettiği haram hükmü bâkidir.

Cumhur'a göre nehiy tamamen mensuhtur, kurban eti üç günden sonra da yenilebilir ve herhangi bir zaman kaydı da konamaz.

Bazı âlimler: "İlk yasak da tahrim ifade etmezdi, kerâhet ifâde ediyordu. Şimdi  de kerâhet mânası devam etmektedir" demiştir. Bir illete binâen konan yasak, illetin kalkmasıyla kaldırılmış ise de, illet tekrar zuhur etse, yasağın da aynen geri geleceğini söyleyen âlimler de olmuştur. Hz. Ali ve Abdullah İbnu Ömer böyle anlatıyorlardı. İbnu Ömer (radıyallahu anh)'in kurban etini, hayatı boyunca üç günden fazla yemediği rivâyet edilir.

İbnu Mes'ud'dan yapılan bir rivayate göre kurban eti üçe ayrılmalıdır. Biri yenilir, bir tasadduk edilir, biri de hediye edilir. İmam-ı Âzam, İmam Şâfiî, İmam Ahmed ve İshâk İbnu Râhuye  bununla ameli esas almışlardır. Sevrî: "Kurban etinin ekserisi tasadduk edilmelidir"  demiştir.

Adak  kurbanının etinden, adak sâhibi yiyemez. Adamın fakir veya zenginliği bunda rol oynamaz. Dört mezhep bu meselede ittifak eder. Ahmed İbnu Hanbel'den gelen bir rivayete göre yiyebilir.

Normal kurbanın etinden sahibinin yemesi müstehabtır. Zahirîlere göre vâcibtir.[5]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:6/82.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:6/82.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:6/83.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:6/83.

[5] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:6/83-84.