TARİH : 09.08.2013
KONU : KAZANDIKLARIMIZI DEVAM ETTİRELİM
بِسْــــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
أَلَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِى خَلقِ السَّمَوَاتِ وَاْلأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَذَا بَاطِلاً سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النّارِ
وَقَالَ النَّبِىُّ عَلَيْهِ السَّلاَمُ:أَحَبُّ الْأَعْمَالِ إِلَى اللهِ أَدْوَمُهَا وَ إِنْ قَلَّ
Muhterem Müslümanlar!
Büyük bir sevinçle karşıladığımız rahmet ayı Ramazan-ı Şerif’i yine büyük bir üzüntüyle yolcu ettik. Yüce Allah’tan daha nice Ramazanlara sıhhat, afiyet ve gönül huzuru ile kavuşmamızı, nasip etmesini niyaz ederim.
Değerli Mü’minler!
Kainatta, boş yere yaratılmış, kendi haline bırakılmış, tek bir varlık dahi bulunmamaktadır. Nitekim Kur’an-ı Kerimde: “Onlar ayakta iken, otururken ve yanları üzerine yatarken, Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler”[1] ayeti de bunu beyan etmektedir.
O halde hayatımız sadece yemek içmek ve dünya nimetlerinden faydalanmak olmamalı, bize bahşedilen nimetler üzerinde tefekkür ederek, yaratılış gayemizin hikmetini idrake çalışmalıyız. Bu insanın eşref-i mahlûkat olmasıyla bağdaşan bir durumdur. Kur’an- Kerim’de; “Onlar, kendi nefisleri (nin yaratılış incelikleri) hakkında hiç düşünmediler mi? Hem Allah, gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkâr ediyorlar” [2] ayeti de buna işaret etmektedir.
Kıymetli Müslümanlar!
İnsanın asıl vazifesi Kur’an’ın ifadesiyle Yüce Allah’a kulluk etmek, ibadet ve taatte bulunmaktır. Göklerde ve yerde bulunan canlı ve cansız, büyük küçük her şey Allah’ı tesbih ederken [3] insanın bu kulluk görevini ihmal etmesi düşünülemez. Bu itibarla Ramazan ayında kazandığımız güzel alışkanlıklarımızı bayramla birlikte bitirmemeli, ömrümüzün sonuna kadar devam ettirmeliyiz. Nitekim Hz. Ayşe (r.a.)’ nin anlattığına göre Resulüllah’(s.a.v.)e: “Ya Resullullah! Hangi ibadet Allah-ı Teâlâ’ya daha çok sevimlidir? diye sorulur? Efendimiz (SAS); az da olsa devamlı olanıdır.”[4] diye buyurmuşlardır. Aynı konuyla ilgili olarak bir ayet-i kerimede de Allah-ı Teâlâ: “Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et”[5] buyurmaktadır. O halde Ramazan’da nefsini ıslah eden, güzel amellerle sevabını arttıran mümin bu durumunu ömür boyu muhafaza etmelidir.
Aziz Kardeşlerim!
Dünya hayatında bize düşen vazife, yaratılış gayemize göre hareket etmektir. Allah’ın rızasını ve hoşnutluğunu kazanmak, O’na ibadet ve taatte geri durmamak, kulluğumuzu en güzel şekilde ifa etmektir. Rabbim bizleri de kendisine hakkıyla itaat ve ibadet eden, salih amel işleyen, kulların zümresine dahil eylesin.
İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ HUTBE KOMİSYONU
[3] Hadid 57\ 1, İsra 17\ 44
[4] Buhari, ‘Kitabü’l-Müsafirin’, 218
|