Evrenin yaratılma nedeni olan sevgi, Kur'ân'ın temel kavramlarındandır. Sevgi, Yüce Yaratıcı'nın rahmet denizinden varlıklara yansıttığı eşsiz bir duygudur.
Yüce Rabbimiz Hz. Âdem’le başlayan ve ahirete kadar gelecek olan bütün insanların dünya ve ahiret mutluluklarını gerçekleştirebilmeleri için Peygamberler göndermiştir. İnsanların huzuru için görevlendirilen Peygamberler ise gönderilme amaçlarına uygun bir şekilde insanlığı tek ilaha kulluğa çağırmışlardır.
Dini hayatımızda sıkça yaşadığımız hususlardan biri de ‘yemin’dir. Günlük konuşmalardan alış verişlerdeki pazarlıklara, birilerini ikna etme çabalarından bazı hususları ispatlama gayretlerine, dil alışkanlığı olarak yapılanlara varıncaya kadar sıkça ağzımıza aldığımız yeminin dini açıdan değerlendirmesi nasıldır?
Kendisine yüklenilen sorumluluk ve emanetleri yerine getirip koruyan, ihanet etmeyen, ahdine vefa gösteren, sözü özü bir ve dosdoğru olan, kimseye zararı dokunmayan, başkalarına güven veren kimse demektir.
Psikiyatri kliniklerinde uygulanan tedavi metodları gözden geçirildiği zaman, yüce dinimizin hakikatlerine doğru gelişen ilmî bir çalışmanın bulunduğu sevinçle görülmektedir.
İç ve dış uyaranların bireyde yarattığı değişme, etki ve tepkilerin bütününe duygulanım denir. Günlük yaşamda duygulanım alanı içerisinde olan durumlardan biri de ümittir.
Dünyevileşme sonucunda insanın Allah’ı, ahireti ve topyekün dini dikkate almamasının ardında insanın kendini ve Yaratanını unutması, istiğna ve tekebbüre saplanması yatmaktadır.