| TARİH : 14.06.2013 İL : İSTANBUL KONU : KUR’AN ÖĞRETİMİ VE ÇOCUKLARIMIZ
Muhterem Müslümanlar!
“Kur'an-ı Kerim'i okuyan ve hükümleriyle amel eden kimsenin anne-babasına kıyamet günü bir taç giydirilir. Bu tâcın ışığı, dünyadaki güneş ışığından daha güzeldir. Anne-babanın mükafatı böyleyken bir de Kur'an'ı bizzat öğrenen kimsenin mükafatı nasıl olur bir düşünün![1] hadisiyle Efendimiz (s.a.s) Kur’an'ı Kerim’i okumanın, anlamanın ve yaşamanın değerini ve mükafatını dile getiriyor. Çocuklarımızın Kur’an-ı Kerim’i okuyup emirlerini yerine getirmesinden dolayı ahirette nurdan bir taç ile mükâfatlandırılmamız ne büyük bahtiyarlıktır. O halde bu nimeti heba etmemeliyiz. Yarınlarımızı emanet edeciğimiz ciğerparelerimizi Allah’ın kelamı ile buluşturalım. Onlara dini bilgileri ve Peygamber sevgisini öğretelim. Peygamber sevgisi, içerisinde Allah inancı, Allah korkusu, salih ameller, kötülüklerden uzak durma hassasiyeti, sorumluluk bilinci ve örnek insan sıfatlarını barındırır. Resulüllah’a sevgi ile bağlanmış bir gönül, Kur’an-ı Kerim’in rehberliğinde dünya ve ahiret saadetinin teminatı olur. Bu duygularla büyütülen nesiller, insanlık için huzur kaynağı; ana-baba için de dünya ve ahiret kazancıdır. Bunun da yolu Kur’an eğitiminden geçer.
Değerli Kardeşlerim!
Unutmayalım ki, çocukların ilk eğitildiği yer ailedir. Öğretmenleri de anne ve babalarıdır. Küçük yaşlardan itibaren verilecek olan eğitim, çocuklarda kalıcı ve etkili olur. Çocuğun eğitim ve öğretimde başarılı olunması için, ebeveynin tavrı ve davranışı fevkalade önemlidir. Aile fertleri bizzat eğitimin içinde yer almalı, kenarda durup sadece direktiflerle yetinmemelidir. Geride bırakacağımız en güzel miras, Kur’an okuyacak, arkamızdan içtenlikle dua edecek, gözümüzün nuru yavrularımızdır. Çocuklarımızı çok sever, iyi olmalarını ister, üzülmemeleri için gayret ederiz. O halde dünyada mutlu olmaları, ahirette de Allah’ın huzurunda mahcup olmamaları için, Kur’an eğitimine de önem vermeliyiz. Zira Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de:“Ey İman edenler! kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun”[2] buyurarak bizleri uyarmaktadır. Çocukları dünyevi ve uhrevi tehlikelerden koruma sorumluluğu, aileye aittir. Öğretirken ve eğitirken, kırmadan, incitmeden, nefret ettirmeden, şiddetten uzak; onların seviyelerine uygun bir şekilde davranmamız gerekir.
Sevgili Müminler!
Efendimiz (s.a.s): “Sizin en hayırlınız Kur’an-ı öğrenen ve öğreteninizdir”[3] buyurmaktadır. Bugün hamdolsun ki camiler ve Kur’an Kursları gibi hayırlı hizmetleri sunangüzel mekânlarımız vardır. Bu nimetin kıymetini bilip, fırsatları değerlendirmeliyiz. Çocuklarımız camilere neşe içinde gelirken, cemaat olarak onları hoş karşılamalı, ürkütecek, uzaklaştıracak her türlü söz ve davranıştan sakınmalı, anlayışlı ve hoşgörülü olmalıyız. Bilmeliyiz ki, bugün camiden uzaklaştırılan çocuk, nefret ettiren için vebal, toplum için sorun olur. Onlar bizim geleceğimiz, yarının camilerini dolduracak cemaatlerdir. Hutbemi Yüce kitabımızın bir müjdesi ile bitiriyorum: Şüphesiz, Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler.[4]
Değerli Cemaat!
2013 yılı yaz Kur’an Kursu kayıtları 17 Haziran’da, eğitim öğretim ise 24 Haziran Pazartesi günü başlayacaktır.
İstanbul Müftülüğü Hutbe Komisyonu
[1] Ebu Davud, “Vitr,” 14
[3] Buhari, Fezailu’l-Kur’an, 21
| |