İnternet ve bilişim hizmetlerinin son derece iyi bir seviyeye geldiği bu dönemde özellikle gençler arasında yaygın olan sosyal medya araçları bilinçli kullanılmamaktadır. İnternet ve bilişim doğru şekilde kullanılmadığı takdirde, zaman yönetimi de sağlanamamaktadır.
Gün geçtikçe Müslümanlar arasında, mahremiyet duygusu zayıflamakta; insanlar, sıklıkla kendilerinin, eş ve çocuklarının fotoğraflarını facebook sayfalarında mahrem-namahrem farkı gözetmeksizin takipçilerinin beğenilerine sunmaktadır.
Îsâr, cömertliğin de zirvesidir. Zira cömertlik, malın fazlasından kendine lâzım olmayanı vermektir. Îsâr ise, muhtâc olduğu bir şeyi kendisinden koparıp vermesidir.
Dünyadan, yaşamaktan zevk almamız ve hayatımızın huzurla geçmesi, akrabalık ilişkilerini canlı tutmamızla mümkündür. Uzun bayram tatillerini akrabalık bağlarımızı canlandırmak için bir fırsat bilmeliyiz.
İslam dini her türlü güzelliği içinde barındıran bir dindir. Dinimiz her türlü güzelliği içinde barındırmasına rağmen yılbaşı kutlamaları, şans oyunları, hindi ve Noel baba(Palyaço) ikonaları ile insanımıza ray değiştirmek isteyen iç ve dış güruh aslımızı bozmaya ve bizi geçmiş değerlerimizden koparıp medenileştireceğiz diye sapkınlığa itmeye çalışırlarken bizim Müslüman kardeşlerimizde batıl(batılı) palyaçolara aldanıyor ve çürümüş batıl medeniyetine uymaya çalışıyorlar.
Yüce Allah, inanan insanları Kur’an-ı Kerim’de çeşitli surelerde çeşitli ayetlerde anlatmakta ve onların özelliklerini açıklamaktadır. Mü’minlerin özelliklerinin anlatıldığı surelerden biri de Furkan suresidir. Nitekim bu surenin 63-74. ayetlerinde Yüce Allah, mü’minlerin özelliklerinden bahsetmekte ve onları Rahman’ın has kulları olarak nitelendirmektedir.
Vefa, dostunu Allah için sevmek, arkadaşı öldükten sonra onun aile efradına iyilik ve yardım etmek, kapıdaki köpeğine varıncaya kadar her şeyine değer vermektir. Allah için birbirini seven, bu sevgiyle bir araya gelip ayrılan kişiler, kıyamet gününde Arş-ı Azam'ın gölgesinde gölgeleneceklerdir.
İnsan; kulluk görevlerinde ve sosyal ilişkilerinde Kur’ân ve Sünnet’in ölçülerine uyabilirse sayılan, sevilen ve güvenilen erdemli bir insan olur. İnsanı erdemli yapan davranışlardan ikisi “ahde vefa” ve “yemine sadakat” gösterebilmektir. “Ahde vefa” ve “yemine sadakat”, Kur’ân ve Sünnette üzerinde ısrarla durulan iki davranıştır.
“Taassup”, Arapçakökenlibir isimolupsözlükte “bağnazlık” anlamına gelmektedir. Bir görüş ve düşünceye, bir kişi ve topluluğa körü körüne bağlanmak, taraf olmak, akraba ve kavminin fertlerine aşırı ölçüde sevgi gösterip yardımcı olmak ve onları kayırmak anlamlarına gelir.
Hz. Peygamber’e iman etmek farzdır. Hz. Peygamber (sav)’e iman etmek İslam’ın erkânından birisi, imanın da şartlarından bir şarttır. Bundan dolayı her Müslüman’ın O’nun Allah tarafından gönderilmiş bir elçi olduğuna şehâdet etmesi, O’nun Rabbinden getirdiği her şeyi tasdik etmesi ve O’ndan gelen bütün sözleri ve fiilleri kabul ederek, O’nu hayatında kendisine örnek alması gerekir.