Günümüz dünyasında Emperyalistler ve Siyonistler İslam’a ve Ümmet-i Muhammed’e içerden ve dışardan acımasızca çeşitli yol ve yöntemlerle saldırıyorlar. Bu saldırı; Avrupa da İslam’ın hızla yükselişini gören batı emperyalizmini çılga çeviriyor ve batı ne yapacağını şaşırmış bir halde hareket ediyor.
Dinimizde “insan hakkı” aslında bütün bu hakları da kapsayacak şekilde “kul hakkı” ile ifade edilir. İşte bu günkü sohbetimizde bütün konuların başı olan insandan ve onun haklarından bahsedeceğiz.
İnfak, Cenâb-ı Hakk’ın bize emanet olarak verdiği mal, mülk, sevgi ve diğer imkânları O’nun gösterdiği şekilde kendimize, ailemize, akraba çevremize, din kardeşlerimize ve bütün insanlara harcamamızdır.
İlâhî dinlerin gönderiliş gayesi, tüm insanlığın dünya ve ahiret mutluluğunu temine yöneliktir. Yüce dinimiz İslâm’ın bu manada ortaya koyduğu birçok prensipler mevcuttur. İtikadî, amelî, hukukî ve ahlâkî ilkeler, bunların başında gelmektedir. Bu ilkeler birbirleriyle çok sıkı bir irtibat hâlindedir.
Resul-i Ekrem, muharrem ayını “Şehrullahi’l-Muharrem” olarak yani “Allah’ın ayı Muharrem” olarak nitelendirmiştir. Muharrem ayı, ilahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve ikramın coştuğu bir aydır. Allah’ın günü, ayı, yılı olmaz, ancak Allah’ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz tarafından bu şekilde ifade edilmiştir.
Hicret, yokluktan varlığa, varlıktan ölüme, ölümden de ebedi hayata giden yoldur. Bütün mahlukat bu yolun mutlak yolcularıdır. Her insan bu yolculuğa ilâhi irade ile sevk edilmiştir.
Camiler kardeşlik pınarlarıdır. Kimsenin kimseden üstün olmadığı ancak camide anlaşılır. Çünkü camilerde herkes eşittir. Safa dururken tüm ünvanlardan sıyrılarak durulur.
Camiler Müslümanların ibadethaneleridir; ibadethaneler ise toplumumuzun vazgeçilmez dini müesseselerindendir. Atatürk’ün Balıkesir hutbesinde belirttiği gibi camiler, ibadetlerin yanı sıra gerektiğinde millet işlerinin de yürütüldüğü Dar-ı Kudsi (kutsal mekan) dır.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 1986 yılında Ekim ayının ilk haftasını camiler haftası ilan etmiştir. Camiler haftasında, cami ve din görevlilerin önemi, yazı, vaaz, konferans ve hutbelerde anlatılmakta, camiler ve çevresi gözden geçirilmekte, yıllık bakım, onarım ve temizliği yapılmaktadır.
Dünya nedir? İnsan fâni ve geçici olan şeylere karşı nasıl bir durum ayarlaması yapmalıdır? Hem insan, bu dünyaya niçin gelmiştir ve nereye gitmektedir? İşte felsefenin en birinci mevzuları ve haklarında asırlardır söz söylenen mevzular.. görüldüğü gibi, Allah Rasûlü tarafından çok veciz bir ifadeyle vuzuha kavuşturulmakta. Başkalarının kitaplık çapta eserlerle, kesin ve net bir şekilde ortaya koyamadığı bu ve benzeri mese-leler, Allah Rasûlünü! Evet, bütün insanlık, O’nun ifadelerindeki vecizliğe hayrandır...